21. Hukuk Dairesi 2017/6459 E. , 2018/6828 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait iş yerinde 01.09.1998 – 15.10.2010 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.09.1998 – 15.10.2010 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Dairemiz bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; davacının davalı apartmanda 01.09.1998 – 15.10.2010 tarihleri arasında yazılı şekilde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, bozma ilamı sonrası duruşmalarda re"sen kamu tanığı haline getirilen davacı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; komşu işyerleri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş komşu işyeri çalışanları zabıta marifetiyle ya da Kurum"dan sorulmak suretiyle araştırılarak duruşmalarda dinlenilmeden, davacının iddia ettiği şekilde çalışmanın tam süreli mi yoksa kısmî süreli mi olduğu, davacının yaptığı apartman hizmetlerinin davacının eşine yardım niteliğinde olup olmadığı araştırılmadan Mahkemece yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, öncelikle davacı ve davacının eşine ait hizmet cetvelini dosya arasına almak, davacı eşinin tam zamanlı işyerinde fiilen çalışıp çalışmadığını, davacının yaptığı apartman hizmetlerinin eşine yardım niteliğinde olup olmadığını belirlemek, dava konusu dönemde davacının çalıştığını iddia ettiği davalı apartmanda ve bu apartmana komşu olan apartmanlarda oturan veya işyeri bulunan kişileri ve komşu apartmanlarda kapıcı olarak çalışanlar ile dava konusu apartmana yakın bakkal ve apartman yöneticilerini tanık olarak dinleyerek davacının tüm mesaisini davalı apartmana hasredip hasretmediği, davacının davalı apartman dışında başkaca hizmet verip vermediği, davalı apartmanın büyüklüğü, daire sayısı, bahçesi, büyüklüğü, ısınma sistemi göz önünde bulundurularak çalışmanın kısmî süreli olup olmadığı saptanarak sonucuna göre karar vermek, kısmî süreli çalıştığının kabulü halinde ise, davacının sürekli olarak bir günde kaç saat çalıştığı, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenerek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç işgücüne karşılık olduğunu belirlemek, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile çalışmanın niteliğini ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra Mahkemece sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Apartman Yönetimi ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."a iadesine
27.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.