19. Hukuk Dairesi 2017/1353 E. , 2018/5087 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın ... yönünden kısmen kabulüne,...Treyler Mak. Nak. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, birleşen davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili asıl davada, davalılardan ...Treyler Mak.Nak.Ltd.Şti. ile davacı arasında dorse satışına ilişkin sözleşme bulunduğunu, tarafların açık hesap şeklinde çalıştıklarını, davalı tarafından satılan dorselerin ayıplı çıkması üzerine ticari ilişkinin sonlandırıldığını, davalı şirkete 8.520 TL bakiye borç bulunmasına rağmen davalı şirket nezdinde toplam 233.000 TL tutarında 5 adet çek bulunduğunu, bu çeklerden 33.000 TL ve 35.000 TL tutarlı 2 adetinin davalı şirket ortaklarından olan diğer davalı ..."ın adına düzenlendiğini ileri sürerek, davalılara 225.000 TL borçlu olunmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili davasını ıslah ederek çekler nedeniyle 124.480 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacıdan ticari ilişki kapsamında, sipariş karşılığı çekler alındığını, avans çeki alınmasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili birleşen davada, bedelsiz kalan 5 adet çekten 2 tanesinin davalı ... Nak. ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne verildiğini ve davalı tarafından takibe konulduğunu ileri sürerek çekler nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre davacıya toplam bedeli 193.520 TL olan 4 adet dorse teslim edildiği, çekle 185.000 TL ödeme yapıldığı, kalan 8.250 TL"lik bakiyenin mahsubu sonucu davacının 124.480 TL borçlu olmadığının anlaşıldığı, öte yandan birleşen dava davalısı ile yapılan sulh ve ibra anlaşması kapsamında dava konusu çek bedelleri ödenmiş olup, davanın konusuz kaldığı gerekçeleriyle asıl davanın davalı ... Ltd.Şti yönünden kabulüne, davacının davaya konu çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, diğer davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, davacının 30/11/2011 keşide tarihli 33.000 TL tutarlı çek yönünden borçlu olmadığının tespitine, diğer çek yönünden davalının çekte sıfatı bulunmaması sebebiyle davanın reddine, birleşen davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Asıl davada, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle davacı vekilinin 20/03/2015 tarihli dilekçesinde 30/05/2011 tarih ve 3166580 no"lu 35.000 TL tutarlı çekin de dava konusu olduğunun belirtilmiş olması ve mahkemenin de bu çek hakkında karar vermesinde isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dairemizin 11/05/2016 gün ve 2015/17132 E.-2016/8660 K. sayılı kararıyla davacıdan birleşen dava için ayrı temyiz harcı alınması gerektiği belirtilerek dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi üzerine mahkemece davacı vekiline temyiz harç ve masraflarının tamamlatılmasına ilişkin muhtıra çıkarıldığı, bu muhtıranın davacı şirkete 12/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ancak davacının muhtırada belirtilen temyiz harç ve masraflarını yatırmadığı görülmüştür. Kesin süreye rağmen eksik harcın ikmal edilmemesi nedeniyle bu konuda mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 tarihli ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre Yargıtay tarafından da karar verilebileceği benimsenmiş olduğundan, eksik harcın verilen kesin süre içinde yatırılmaması nedeniyle birleşen davaya yönelik temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz talebinin reddine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.