10. Hukuk Dairesi 2021/6353 E. , 2021/15187 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
Dava, hizmet ve prime esas kazancının tespiti istemlerine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; müvekkilinin ... iş yerinnde 02/04/2007 tarihinden 30/04/2013 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, ancak davalı iş yeri anılan dönemde çalışmalarını sigorta kurumuna eksik bildirdiğini, davalı iş yerinin aralıksız çalışmasına rağmen neden kuruma eksik bildirildiğini anlamadığını işten ayrıldığında 2013 yılında aylık 1.100 TL aylık ücret aldığını, 02/01/2007 - 30/04/2013 tarihindeki eksik ödenen aylık kazanç üzerinden çalışmışlığının tespitine karar verilmesini ayrıca yargılama masraflarının davalılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı şirket vekili; davacının aralıksız, gece bekçisi olarak görev yaptığına ilişkin beyanı gerçek dışı olduğunun inşaat sektöründe faaliyet gösteren müvekkil şirkette davacı, müvekkil şirketin çeşitli tarihlerde yapmış olduğu u inşaatların şantiyelerinde inşaat işçisi ve aralıklı olarak çalışmış olduğunun 12/06/2012 tarihinden 30/04/2013 tarihine kadar bekçi olarak çalışmasının bulunduğunun , davacının müvekkil şirkette yaptığı inşaatlarda asgari ücretle çalıştığının 1.100 TL ücret iddiası ve beyanı gerçek dışı ve fahiş olduğunu davacı ... çeşme 6. parsel yapımını üstlendiği projenin İnşaatının, ... İlçesin da bulunan ... isimli iş merkezi inşaatını başlaması ile çalışmaya başlamış, olup tekrar işe başlamış olduğu, 28/05/2010 tarihinden öncesi müvekkil şirkette herhangi bir çalışmasının bulunmadığının, davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunun, açılmış bulunan davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesi arz ve talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili; davacının diğer davalıya ait iş yerinde çalışmalarının kuruma bildirildiğini, bu çalışmaları dışında kalan çalışmalarının kuruma bildirmediğini eksik bildirilen çalışmalarının aylık kazanç üzerinden tespitini istenmiş ise davacının bir kısım talepleri yönünden den 5 yıllık hak düşürücü süre aşılmış olduğunun davanın hak düşümü nedeni ile reddini, davaya ilişkin olarak maltepe sosyal güvenlik merkezinden kurum kayıtlar talep edildiğini henüz kurum kayıtları tarafına kayıtlarının ulaşmadığının kurum kayıtlarının celp edilmesi kayıtlara göre ek cevap verem hakkının saklı tutulduğunu, davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesi arz ve talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece mahkemesi; davacının eksik hizmet tespiti ve prime esas kazanç tespitine dair davasının ispatlanamadığından reddine, karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince " .... İş Mahkemesinin 25/02/2020 tarihli, 2019/173 Esas- 2020/72 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, " karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Mahkemece, mevcut tanık ifadelerinden çalışmanın kesintisiz olarak yapıldığına yönelik somut ifadeler bulunmadığı, bu itibarla tanık ifadeleri üzerinden, davacının çalışma süresinin kurum kayıtlarında belirtilen tarihlerden farklı olduğuna yönelik bir tespit yapılamadığının kabulü ile hizmet tespitine yönelik istemin reddine dair hüküm kurduğu ancak mahkemece dinlenen tanık beyanlarının hüküm kurmak için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilmiştir. bu dönemde çalışması bulunan ve dinlenmeyen bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve zabıta marifetiyle araştırıp tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, Kurumdan, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer iş yerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.