Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1212
Karar No: 2019/3024
Karar Tarihi: 02.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1212 Esas 2019/3024 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, imar kanunundan kaynaklanan ipoteğin kaldırılması talebiyle dava açar. Davada, ipotek lehtarını tanıyan bilen kimsenin bulunmadığı, 4.250.000,00 ETL'lik ipotek bedelinin dava tarihi itibariyle denkleştirici adalet sistemine göre belirlenen güncel değeri olan 823.55TL'lik bedel depo ettirildiği belirtilir. Yerel mahkeme, ipotek lehtarı ... oğlu ...'nın kim olduğu yeterince araştırılmamış ve ipotek bedelinin güncellenmesi gerektiği gerekçesiyle davayı kabul eder. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kanun yararına bozma talebiyle Yargıtay'a başvurur. Yerel mahkemenin, ipotek lehtarlarının davada yer almasının sağlanması gerektiğini ve taşınmazın rayiç bedelinin belirlenmesi gerektiğini dikkate almadan hüküm kurduğu belirtilir. Sonuç olarak, hüküm, HMK'nin 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulur ve kararın bir örneği Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığı'na gönderilir.
Kanun Maddeleri:
HMK 363/1: Temyiz incelemesine konu olan hükümlerin bozulmasına karar verilebilir.
HMK 363/son: Bozma kararının Resmi Gazete'de yayımlanması gerektiği belirtilir.
14. Hukuk Dairesi         2019/1212 E.  ,  2019/3024 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.12.2013 gününde verilen dilekçeyle imar kanunundan kaynaklanan ipoteğin kaldırılması talebinde bulunulması üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne yönelik 12.05.2017 tarihli karara karşı, kayyım vekili ve davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 05.02.2018 tarihli 2017/1361 Esas, 2018/97 Karar sayılı ilamı ile istinaf istemini değerden reddedilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.01.2019 gün ve 2019/4417 sayılı tebliğnamesiyle, kesinleşen yerel mahkeme hükmünün HMK"nin 363/1. maddesi gereğince kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, taraflar arasındaki 11.12.2013 tarihli imar kanunundan kaynaklanan ipoteğin kaldırılması talebinde ilişkindir.
    Davacı vekili, dava konusu 97 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ... oğlu ... lehine imar kanunundan kaynaklanan 20.07.1994 tarih, 2776 yevmiye numaralı 2.100.000,00ETL ve 2.150.000,00ETL olmak üzere toplam 4.250.000,00ETL’lik ipotek şerhi bulunduğunu, ipotek lehtarını tanıyan bilen kimsenin bunmadığını belirterek, ipotek bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.
    Davalı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, ipotek alacaklısının sulh hukuk mahkemesine başvurularak netleştirilmesinin ve bunun eldeki dosya içinde bekletici mesele yapılması gerektiğini ya da eldeki dosyada ön sorun olarak ipotek alacaklısının kimliğinin belirlenebileceğini, tapu müdürlüğünün yasal hasım olması sebebiyle aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini savunmuştur.
    Kayyım vekili cevap dilekçesinde, ipotek bedelinin günümüze uyarlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur
    Yerel mahkemece; ipotek lehtarı ... oğlu ...’nın kim olduğu yeterince araştırılmamış, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/541-197 E.K. sayılı ilamıyla kendisine 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2. maddesi uyarınca ... Defterdar vekili ... yönetim kayyımı olarak atanmasına dair karar dosya arasına alınarak taraf teşkili sağlanmış, ipoteğin dayanağı olan belgeler getirtilmeden taşınmazda keşif yapılmış, 4.250.000,00ETL’lik ipotek bedelinin dava tarihi itibariyle denkleştirici adalet sistemine göre belirlenen güncel değeri olan 823.55TL’lik bedel depo ettirilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı ... oğlu ...’nın kayyımı vekili ve davacı vekilinin istinaf talepleri ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından istinaf taleplerinin HMK 341/2 ve 352. maddeleri gereğince ayrı ayrı usulden reddine karar verilmiştir. Bu karar aleyhine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.01.2019 tarih, 2019/4417 sayılı yazısı ile kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş, dosya Dairemize tevdi olunmuştur.
    Somut olayda yerel mahkemece, dava konusu ipoteğin dayanağı olan belgeler (ipotek akit tablosu, imar uygulamasına ilişkin Belediye Encümen Kararı, şuyulandırma cetvelleri v.b.) getirtilmek suretiyle, ipotek lehtarlarının davada yer almasının sağlanması gerekir. İpotek lehtarı ... oğlu ...’nın kimlik bilgilerinin tespit edilmesi halinde kendisine kayyım tayin edilmesine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/541-197 E.K sayılı ilamının kaldırılması ve ... oğlu ...’nın (öldüğünün anlaşılması halindeyse mirasçılarının) davada yer alması sağlanmalıdır. Dava konusu taşınmazda imar uygulaması ile tesis edilen imar ipoteğinin lehtarının imar uygulaması öncesine ait kadastral parsellerinin tedavüllü tapu kayıtları (geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfaları) da temin edilmelidir. Dava konusu taşınmazda, ipotek lehtarının lehine iki adet ipotek olduğu da göz önünde bulundurularak ipoteğe çevrilen taşınmaz miktarının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması, ve buna göre ipoteğe çevrilen taşınmaz miktarının dava tarihindeki rayiç bedelinin belirlenmesi ve saptanan bu ipotek bedelinin davacı tarafından depo edilmesinden sonra sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
    Yerel mahkemece yukarıda belirtilenler dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, bölge adliye mahkemesince de verilen kararın miktar yönünden kesin olması nedeniyle tarafından istinaf taleplerinin HMK 341/2 ve 352. maddeleri gereğince ayrı ayrı usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle kanun yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.01.2019 tarih, 2019/4417 sayılı kanun yararına temyiz başvurusunun kabulü ile, HMK’nin 363. maddesi gereğince hükmün, hukuki sonuçları kalkmamak koşulu ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı Yasanın 363/son. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Resmi Gazete"de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığı"na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilmesine, 02.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi