16. Hukuk Dairesi 2019/5690 E. , 2020/3103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ... ve ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 23.11.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A), (C), (E), (F), (G), (Ü), (H), (K) harfleri ile belirtilen bölümlerin davacı ... adına, (Ç), (J), (L), (V), (Z) harfleri ile belirtilen bölümlerin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece davacılar lehine çekişmeli taşınmaz bölümlerinde Medeni Yasa"nın 713. maddesince aranılan koşulların gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümlerinin neden tescil harici bırakıldığı tespit edilmemiş, bir arazinin niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından faydalanılmamış, sadece taşınmaz bölümleri üzerindeki ağaçların değerini hesaplayan ziraat bilirkişi raporuyla yetinilmiş, davacıların belgesiz zilyetlik yoluyla taşınmaz edinip edinmedikleri araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacıların adına aynı çalışma alanında belgesiz olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı ve miktarı Kadastro Müdürlüğü, Tapu Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulmak suretiyle tespit edilmeli, dava konusu taşınmaz bölümlerinin neden tescil harici bırakıldıkları Kadastro Müdürlüğünden sorularak belirlenmeli ve çekişmeli taşınmaz bölümlerini gösteren dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilip dosya arasına konulmalı; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, önceki keşifte yer alan ziraat bilirkişisi dışında başka bir ziraat mühendisi bilirkişisi, inşaat ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü, var ise üzerlerindeki ağaçların türlerini ve yaşlarını, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; inşaat mühendisi bilirkişisine, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerindeki binaların yaşları ve nitelikleri hususunda rapor düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz bölümlerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; teknik bilirkişiden ise, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlemesi istenilmeli ve böylelikle zilyetlikle kazanma şartlarının davacılar lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, davacılar adına belgesiz zilyetlik yoluyla tespit veya tescil edilen taşınmaz miktarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki 40-100 dönüm sınırlandırmasını aşıp aşmadığı gözetilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.