Esas No: 2019/7031
Karar No: 2021/2870
Karar Tarihi: 03.06.2021
Danıştay 3. Daire 2019/7031 Esas 2021/2870 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7031
Karar No : 2021/2870
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının kanuni temsilcisi olduğu … Petrokimya Plastik Enerji İnşaat Boya Zirai İlaç Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin sahte fatura düzenleme faaliyetine iştirak ettiğinden bahisle adına, ziyaa uğratılan vergiler üzerinden 2012 yılı için kesilen vergi ziyaı cezasından oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla tanzim edilen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan vergi ziyaı cezasına ait ihbarnamenin öncelikle muhatabın bilinen adresinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesindeki usule uygun olarak tebliğ edilmesi, davacının adreste bulunamaması halinde durumun tespit edildiği tebliğ evrakının söz konusu maddenin son fıkrasında sayılan kişilerce imzalanması, iade edilen ibarnamelerin bilinen adresine aynı yöntemle ikinci defa tebliğ edilmesi, nihayetinde ikinci defa iade edilen ihbarnamenin ilanen tebliğ yoluyla davacıya tebliğ edilerek amme alacağının kesinleştirilmesi gerekmekte olup; uyuşmazlıkta, tebliğ mazbatasına tebliğin neden yapılamadığına ilişkin herhangi bir kayıt konulmadığı gibi tebliğ edilmek istenilen ihbarnameyle arasında herhangi bir ilgi kurulamayan adres tespit tutanakları düzenlemek suretiyle dava konusu ödeme emrine dayanak ceza ihbarnamesinin ilanen tebliği yoluna gidildiği dikkate alındığında, ortada 213 sayılı Kanun'a uygun olarak tebliğ edilip kesinleşen kamu alacağından bahsetmeye olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabnulü ile Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının kanuni temsilcisi olduğu … Petrokimya Plastik Enerji İnşaat Boya Zirai İlaç Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin sahte fatura düzenleme faaliyetine iştirak ettiğinden bahisle adına, ziyaa uğratılan vergiler üzerinden 2012 yılı için kesilen vergi ziyaı cezasından oluşan … tarih ve … sayılı ceza ihbarnamesinin, davacının olay tarihindeki Mernis adresi olan ''… Mahallesi, … Sokak, No:… …/Mardin'' adresine gönderildiği, 06/03/2017 tarihinde düzenlenen adres tespit tutanağında, davacının bu adreste oturmadığı ve nerede olduğunun bilinmediği hususlarının belirtildiği, akabinde söz konusu ihbarnamenin, davacının 20/02/2007 ila 18/07/2013 tarihleri arasında Mernis adresi olan ''… Mahallesi, … Bulvarı, No: … …/Mardin'' adresine gönderildiği, bu kez 10/04/2017 tarihinde düzenlenen adres tespit tutanağında, davacının bu adreste oturmadığı ve nerede olduğunun bilinmediği hususlarının tespiti üzerine bilinen en son adreslerinde posta yoluyla tebliğinin mümkün olmadığından bahisle ilanen tebliği üzerine dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde, takakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde ise bunları idare edenlere veya temsilcilere yapılacağı, tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, 102. maddesinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı, 103. maddesinde muhatabın adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilanen yapılacağı, 104. maddesinde ilanın ne şekilde yapılacağı kurala bağlanmış olup 101. maddesinde ise bilinen adresler sayılmak suretiyle gösterilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu ödeme emrinin dayanağı vergi ziyaı cezasına ilişkin ihbarnamenin, değinilen adres tespit tutanaklarıyla, davacının bilinen adreslerinde tebliğ imkansızlığının saptandığı olayda söz konusu ödeme emri içeriği kamu alacağı için ilanen tebliğ koşullarının gerçekleştiği sonucuna varıldığından, yazılı gerekçeyle ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararının, ilanen tebliğin 213 sayılı Kanunun 104. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4.492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 03/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.