22. Hukuk Dairesi 2016/11432 E. , 2019/8664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde kaynakçı olarak çalıştığını ve emekli olarak işten ayrıldığını, izinlerinin kullandırılmadığını, fazla çalışma va ulusal bayram genel tatil çalışmalarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile izin ücreti alacağın ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Uyuşmazlık davalı işyerinde yapılan işin mevsimlik iş olup olmadığı ve davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.4857 sayılı İş Kanunu"nun 53/3 maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun"un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.Mevsimlik çalışmalarda, kural olarak işçinin yıllık ücretli izin hakkı bulunmamakta ise de, iş yerinde geçen çalışmaların yılda onbir ayın üstünde gerçekleştiği takdirde işçinin dinlenme hakkının varlığının kabulü gerekmektedir. 4857 sayılı Kanun"un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde işin mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Şu halde, yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır.Somut olayda, davacı kesintisiz çalıştığını iddia etmektedir. Davalı ise yapılan işin mevsimlik olduğunu ve davacının izin alacağı bulunmadığını savunmaktadır. Dosya kapsamına göre bilirkişi heyeti ile yerinde inceleme yapılarak tuğla ve kiremit fabrikası işyerinde yapılan işin mevsimlik olup olmadığına ilişkin yapılan araştırma sonucu düzenlenen raporda; fabrikanın 12 ay açık olmadığı; 11 ay genel olarak çalıştığı, yönetim kadrosu ve kadrolu işçilerin 12 ay çalıştığı, tuğla kiremit üretilen fırın kurutma, bant, nakil, traktör, istif gibi bölümlere ise ihtiyacın mevsim koşullarına göre değiştiği; bu bölümlerde 12 ay boyunca çalışma olmayıp 11 ay veya daha az çalışma yapıldığının belirlendiği anlaşılmaktadır. İş müfettişleri tarafından sunulan rapor ve tutanakta yalnızca fabrika bacasından alınan ısı ile kurutma yapıldığı, havanın çok soğuk olması durumunda ancak eldeki kuru malları işleyecek işçilerin çalıştığı, diğer işçilerin izne ayrıldığı, hava şartlarının etkilediği, suni kurutmanın olmadığı belirtilmiştir. Davalı işyerinin tuğla kiremit fabrikası olduğu, davalının mevsimlik çalıştıklarına ilişkin iddiası, yapılan işin niteliği, davacının hizmet cetveli ve belli dönemlerde çalışma yapıldığına ilişkin iş müfettiş raporu, yerinde inceleme yapılarak hazırlanan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı işyerinde mevsimlik çalışma yapıldığı açıktır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kesintisiz çalıştığı esas alınarak kıdem tazminatı ve tüm çalışma süresi üzerinden 220 gün izin alacağı hesaplanmış ise de yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda yapılan hesaplama isabetli olmamıştır. Davacının hizmet cetveline göre çalışma süreleri toplanarak kıdem tazminatına esas hizmet süresi belirlenmelidir. Davacının kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücret alacağı bu süreler dikkate alınarak yeniden hesaplanmalıdır. Ayrıca davacının hizmet cetveline göre çalışmalarının 11 ayı aşmadığı, ancak 2010 yılında 338 gün çalışma yaptığı dikkate alındığında, sadece bu yıl açısından yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu kabul edilerek, belirlenecek yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup kararın anılan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.