5. Ceza Dairesi 2015/3490 E. , 2019/9751 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma ve rüşvet verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık ... müdafin süresinden sonra vaki ve sonuç ceza miktarı itibarıyla da koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ..."in hazır bulunmadığı 28/12/2012 tarihli oturumda alınan C.Savcısının esas hakkındaki mütalaası, hükmün açıklandığı ve sanıkların hazır olduğu 29/03/2013 tarihli duruşmada okunmadan esas hakkındaki savunmaların alınması suretiyle hüküm kurularak savunma hakkının kısıtlanması,
Suç tarihinde Edirne Kapıkule Gümrük Baş müdürü olarak görev yapan sanık ...’nin görevinin gereklerine aykırı olarak yolcu salonu müdürüne talimat verip, önceki kanaat ve görüşün aksine olumsuz hazırlanan yazıyı cep telefonu karşılığında olumluya çevirterek menfaat temin ettiği, ... Turizm İç ve Dış Ticaret A.Ş"nin İstanbul ve Edirne birimlerinde görevli olan sanıklar Oktay ve Murad’ın da kira sözleşmesinin uzatılması yönünde olumlu görüş bildirilmesini temin ve kira kontratının yenilenmemesi nedeni ile yapılacak tahliyeyi önlemek amacıyla cep telefonunu rüşvet olarak verdikleri kabul edilerek mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de;
5237 sayılı TCK"nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, bu durumda diğer koşulların varlığı halinde görevi kötüye kullanma suçunun oluşacağı anlaşılmakla, rüşvet suçuna konu cep telefonunun suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 252/3. maddesi anlamında kamu görevlisine görevinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, sözleşmenin Monet şirketi ile yenilenmesi hususunda hukuki bir engel olup olmadığı, bu kapsamda sanık ..."in hangi yapmaması gereken işi yaptığı araştırılarak, eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçu kapsamında kalıp kalmadığının karar yerinde tartışılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanık ...’nin hükümden sonra 10/06/2018 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Kabule göre de;
Adli emanette muhafaza edilen rüşvet teklifine konu cep telefonunun, suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaat niteliğinde olması nedeniyle TCK"nın 55/1 yerine 54. maddesine göre müsaderesine karar verilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 15/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.