3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9547 Karar No: 2019/5911 Karar Tarihi: 20.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9547 Esas 2019/5911 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2018/9547 E. , 2019/5911 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetinden vazgeçen mağdurun gerekçeli karar başlığında müşteki olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır. 1)Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ...’ın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2)Sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanıklar ... ve ..."ın fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri, bu nedenle sanık ..."ın kasten yaralama eyleminin 5237 sayılı TCK"nin 37/1. maddesi gereğince iştirak hükümleri kapsamında değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. a)Mağdur ... hakkında Çanakkale Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 11.06.2013 tarihli raporun (3) nolu bendinde “Diğer hususlarda rapor düzenlenebilmesi için olay tarihinde nazal grafi çekilmediği anlaşıldığından, yeni çekilecek nazal grafinin radyoloji uzmanına okutularak, olay tarihi olan 03.09.2012 tarihi ile uyumlu kırık görünümü olup olmadığı konusunda düzenlenecek raporun teminen gönderilmesi gerektiği” bildirilmesine rağmen belirtilen hususta rapor alınmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık ...’a ve müdafiine 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, c)Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede yer alan sevk maddeleri arasında 5237 sayılı TCK"nin 35. maddesi gösterilmiş olması karşısında, CGK"nin 18.02.2014 tarih, 2012/1553 Esas ve 2014/77 sayılı Kararı gereğince bahse konu maddenin uygulanmama ihtimali nedeniyle ek savunma hakkı tanınması gerektiği gözetilmeyerek 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine muhalefet edilmesi, d)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın, sanık ... müdafiinin, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.