5. Hukuk Dairesi 2020/8817 E. , 2021/9774 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Kocaali İlçesi, Açmabaşı Mahallesi 106 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Hazine tarafından açılan dava sonucunda Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/22 Esas, 2012/338 Karar sayılı ilamı ile 6.632,89 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın tarafların temyiz etmemesi üzerine 09.07.2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 23.05.2014 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Arsa niteliğindeki taşınmazın dava tarihindeki değerinin emsal karşılaştırması yapılarak belirlenmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1-Aynı bölgeden DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kamulaştırmalar sonucunda Dairemize intikal eden Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/804E- 2016/459 K, 2015/834 E- 2016/427 K ve 2015/825 E- 2016/441 K sayılı dosyalarında dava konusu 107 ada 19 parsel, 126 ada 39 parsel ve 110 ada 70 parsel sayılı taşınmazlara Kasım 2015 değerlendirme tarihi itibariyle 50,48 TL/m2 değer belirlendiği, yine Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/820 E- 2016/394 K ve 2015/840 E- 2016/412 K sayılı dosyalarında dava konusu 126 ada 20 parsel ve 36 parsel sayılı taşınmazlara Kasım 2015 değerlendirme tarihi itibariyle 45,43 TL/m2 değer belirlendiği ve Dairemiz denetiminden geçtiği , değerlendirme tarihleri gözetildiğinde aradan geçen zamanda taşınmazın bulunduğu bölgenin sosyo ekonomik durumunda önemli ölçede bir değişiklik olduğuna dair bir verinin dosyaya yansımadığı hususları göz önüne alındığında, dava konusu taşınmaza 23.05.2014 değerlendirme tarihi itibariyle 23,50 TL/m² değer üzerinden hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporu inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re"sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmaz üzerindeki fındık ağaçlarının bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri, sayısı ve dikim aralıkları dikkate alındığında kapama fındıklık niteliğinde olması sebebiyle, üzerindeki fındık ağaçlarına kapama fındık net gelirine göre belirlenen bedelden zemine ekilebilecek mutad münavebe ürünlerine göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer tespit edilmesi gerekirken, maktuen değer biçilmesi,
3- Dava konusu taşınmazın tapusu iptal edilen bölümü dışında kalan ve 22.05.2015 tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde F ve H harfleri ile gösterilen kısımlarda yapılaşmaya izin verilip verilmeyeceği, veriliyor ise kısmen tapusunun iptal edilmesinden önceki durumundan farklı olarak kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili belediye başkanlığından sorularak, sonucuna göre arta kalan bölümde değer kaybı oluşup oluşmayacağı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
4-Dava konusu taşınmazın değeri, dava tarihi itibariyle belirlendiğine göre hükmedilen tüm bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken; dava dilekçesinde belirtilen kısma dava tarihinden, bakiye kısma ise ıslah tarihinden faize hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.