Esas No: 2016/11949
Karar No: 2021/2986
Karar Tarihi: 03.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/11949 Esas 2021/2986 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/11949
Karar No : 2021/2986
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Tekstil San. ve Tic. A.Ş.'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu ödeme emirleri ile istenilen amme alacaklarının öncelikle asıl borçlu şirket adına ödeme emri düzenlenmesi, ödeme emirlerinin usulüne uygun tebliğinin sağlanması ve amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemediği veya tahsil edilemeyeceğinin idarece ispatlanması gerekirken, bu koşullara uyulmadan kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, kanuni temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükmüne yer verilmiştir. Kuralın değerlendirilmesinden, tüzel kişilerin vergilendirme ödevlerinin tüzel kişiliği temsile yetkili olanlar tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin temsil ettikleri tüzel kişilerin vergilendirme ödevlerini yerine getirmemeleri nedeniyle bir vergi ve vergiye bağlı borç doğmuşsa, bu borcun öncelikle tüzel kişiliğin malvarlığından tahsili yoluna gidileceği, borcun kısmen veya tamamen tüzel kişiliğin malvarlığından tahsil edilememesi durumunda ise kanuni temsilcinin sorumluluğuna gidileceği; kanuni temsilcinin sorumluluğuna gidilebilmesi için ise borcun temsilcinin üzerine düşen vergilendirme ödevlerini yerine getirmemesinden kaynaklanması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un, olay tarihinde yürürlükte olan, 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendilerine ödeme emri tebliğ olunanların, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte incelenmesinden, mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarından dolayı öncelikle tüzel kişinin sorumlu olduğu, bu kapsamda borcun tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması karşısında tüzel kişi adına ödeme emri düzenleneceği, kamu alacağının tüzel kişiden tahsil edilmesi için idarece 6183 sayılı Kanunda sayılan tüm takip yollarının tüketileceği, buna rağmen kamu alacağı borçlu şirketten tahsil edilemezse şirketin kanuni temsilcisi adına ödeme emri düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının kanuni temsilcisi olduğu asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri içeriğinde yer alan amme alacaklarının bir kısmına ilşkin asıl borçlu şirkete ödeme emri ile tebliğ edildiğine dair dosyaya bilgi ve belge sunulduğu, bir kısmına ilişkin olarak ise tebliğin sağlandığına ilişkin bilgi ve belgenin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle, ödeme emrine konu alacağın şirket yönünden usulüne uygun olarak tebliğ edilerek kesinleşen amme alacaklarına ilişkin kısmının ayrı ayrı belirtilerek bir değerlendirme yapılması gerekirken, bu ayrım yapılmadan tamamı hakkında hüküm kurularak verilen Kararda hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.