Esas No: 2016/11710
Karar No: 2021/2971
Karar Tarihi: 03.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/11710 Esas 2021/2971 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/11710
Karar No : 2021/2971
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, tasfiyesi tamamlanmış … Film Yapım Org. Işık Sis. ve Turizm Tic. Ltd. Şti.'nin kanuni temsilcisi sıfatıyla re'sen tarh edilen 2009/2 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; vergiyi doğuran olayın, tasfiyesi tamamlanarak tüzel kişiliği sona eren şirketin 2009/2-12 dönemine ilişkin vergi borçlarından kaynaklanması nedeniyle, davacı adına yapılan tarhiyatın, 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesine eklenen 9. fıkrasının yürürlükte olmadığı 03/07/2009 tarihi öncesi dönemlere ilişkin olan kısımlarında ve 03/07/2009 tarihi sonrası için ise, davacıya fatura düzenleyen … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden düzenlediği faturaların sahte olduğu ortaya konulamadığından söz konusu faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tüzel kişilerin tasfiyeye girmiş veya tasfiye edilmiş olmalarının kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını ortadan kaldırmadığı, davacının kanuni temsilcisi olduğu şirketin sahte belge kullanımı yönünden incelenmesi neticesi hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile davacının uyuşmazlık konusu tarhiyata neden olan sahte faturaları alarak defterlerine kaydettiği ve faturalarda yer alan katma değer vergilerini indirim konusu yaptığı hususlarının somut tespitlerle ortaya konulduğu, gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifası olmaksızın katma değer vergisi indiriminden yararlanılmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde, mahkeme kararının tarhiyatın 03/07/2009 tarihi öncesi dönemlere ilişkin hüküm fıkrasına yönelik ileri sürdüğü iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın buna ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Davalı idarenin, kararın … Vergi Dairesi mükellefi … tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Sözü edilen mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının kanuni temsilcisi olduğu … Film Yapım Org. Işık Sis. ve Turizm Tic. Ltd. Şti.' nin ihtilaflı dönemde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … gün ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda bu şahsın 20/07/2009 tarihinden itibaren madeni yağ satışı işi ile iştigal ettiği, iş yerinin 70 m2 büyüklüğünde ofis niteliğinde olduğu, vergi mükellefiyetinin 30/10/2009 tarihi itibariyle re'sen terkin edildiği, defter ve belge ibraz yazısı tebliğ edilmesine rağmen defter ve belgelerin ibraz edilmediği, 2009 yılı gelir vergisi beyannamesini vermediği, 2009 KDV beyannamesi matrahının 15.295,00 TL olduğu ancak mükelleften mal alanların yaptığı bildirimin 8.346,247 TL olduğu, 2010 yılı KDV beyannamesini vermediği ancak mükelleften mal alanların yaptığı bildirimim 2.665,566 TL olduğu, 1.414,13 TL vergi borcu bulunduğu, herhangi bir ödeme yapılmadığı, 2009 yılı Ba formunu vermediği ancak mükellefin mal aldığı firmaların verdiği Bs formlarında 117.834,00 TL satış bildirdikleri, çalışan işçisinin bulunmadığı tespitlerinden hareketle …'ın gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, düzenlediği faturaların sahte olduğu tespitlerine yer verdiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi Ba-Bs formlarından elde edilen bilgiler ile ilgili dönemde beyan edilen KDV matrahlarının uyumsuz olması, söz konusu mükellefin beyan ettiği tutarlar ile düzenlediği fatura tutarları arasında büyük uyumsuzluk bulunması, tahakkuk eden vergilerin ödenmemesi belirtilen tutardaki hasılatı gerçekleştirebilecek kapasitesinin bulunmadığı hususları dikkate alındığında adı geçen mükellef tarafından davacı şirkete düzenlenen ihtilaf konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varılmış olup, aksi yöndeki Mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, tarhiyatın 03/07/2009 tarihi öncesi dönemlere ilişkin kısmının … ve …'in karşı oyu ve oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının tarhiyatın 03/07/2009 tarihi sonrası dönemlerine ilişkin …' dan alınan faturalara isabet eden kısmının oybirliğiyle BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Kanuni temsilcilerin ödevi" başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı, temsilciler veya teşekkülü idare edenlerin bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilecekleri, tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmalarının, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmayacağı hüküm altına alınmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesine 5904 sayılı Kanunun 6. maddesiyle eklenerek 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe giren ve uyuşmazlık döneminde bu kanunda yeralan 9. fıkrasında da; tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacağı düzenlenmesine yer verilmiştir.
Davacının uyuşmazlık konusu dönemde … Film Yapım Org. Işık Sis. ve Turizm Tic. Ltd. Şti.' nin kanuni temsilcisi olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Bu yönüyle davacının kanuni temsilci olduğu dönemlere ilişkin olarak şirketin vergi borçlarından 213 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince sorumlu olduğu açıktır. Bunun yanında, dava konusu ihbarnamelerin düzenlendiği 18/09/2014 tarihinde 5520 sayılı Kanunun 17/9. maddesi yürürlükte olup dava konusu işlemde bu maddeye de bir aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, temyize konu Vergi Mahkemesi kararının 03/07/2009 tarihinden önceki dönemlere ilişkin tarhiyatın esasının da incelenmesi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.