Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4742 Esas 2020/2450 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4742
Karar No: 2020/2450
Karar Tarihi: 09.06.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4742 Esas 2020/2450 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/4742 E., 2020/2450 K. sayılı kararda, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edildiği ve istinaf başvurusunun reddedildiği belirtiliyor. Kararda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiş ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildiği ifade ediliyor.
Kararda, sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtiliyor. Sanıkların karı koca olduğu ve aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle aralarında menfaat çatışmasının oluştuğu anlaşılmış. Bu nedenle, sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafii tarafından savunmalarının yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Kararda, üyelik suçundan verilen cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun madde numarasının yanlış yazıldığı belirtiliyor.
TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK\"nın 62/1, 58/9, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istina
16. Ceza Dairesi         2019/4742 E.  ,  2020/2450 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 58/9, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf
    başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve karı koca olan sanıkların; soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki birbirleriyle ilgili vermiş oldukları beyanları da nazara alındığında aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle aralarında menfaat çatışmasının oluştuğu anlaşılmakla, sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafii tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    Üyelik suçundan verilen cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin sadece aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
    Kanuna aykırı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı, sanık ... ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanık ..."nin tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.