5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/15443 Esas 2020/1389 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/15443
Karar No: 2020/1389
Karar Tarihi: 13.02.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/15443 Esas 2020/1389 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu nedeniyle hüküm verip, suçta kullanılan nakil aracının iadesine karar verdi. Ancak, mahkeme kararı temyiz edilerek, TCK’nin 53. maddesine yönelik hak yoksunluğu ve nakil aracının müsaderesi konularında bozuldu. Mahkeme, yeniden değerlendirme yaparak sanığın hak yoksunluğuna karar verip, nakil aracının müsaderesi yerine iadesine karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını belirtti. Kanunda belirtilen kazanılmış haklar ve hakkaniyete uygunluk ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır.
Kanun Maddeleri: 5607 Sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 54/3. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/15443 E.  ,  2020/1389 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Suçta Kullanılan Nakil Aracının İadesi

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
    1-Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    1- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    2- Atılı suçun niteliğine göre suçtan zarar görmeyen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu"nun davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasından TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragraf çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılması, hükümden TAPDK lehine vekalet ücretine ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Suçta kullanılan nakil aracının iadesine yönelik temyiz incelemesinde;
    Güvenlik tedbiri niteliğindeki müsaderenin kazanılmış hak konusu olamayacağı cihetle, aracın kayden maliki olan Saadet Altan"ın ve eşi Sait Altan"ın araçta bulunduğu esnada gümrük kaçağı sigaraların ele geçirilmesi, Sait Altan"ın 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanıkla birlikte yargılanarak mahkumiyet hükmü kesinleşen dava dosyasının bulunması karşısında, aracın iyiniyetli 3. kişiye ait olduğundan bahsedilemeyeceği, dava konusu kaçak eşyanın miktarı itibariyle nakil aracı ile taşınmasının zorunlu olması, yine araç ve eşyanın değeri itibariyle aracın müsaderesinin 5237 sayılı TCK"nin 54/3. maddesi gereğince işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı gibi hakkaniyete de aykırılık oluşturmayacağı gözetilmeden suça konu nakil aracının müsaderesi yerine yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.