MAHKEMESİ:İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı- karşı davacı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı- karşı davalı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı- karşı davacı vekili, davacının şoför olarak çalıştığını, tutuklanarak cezaevine girdiğini, çıktıktan sonra tekrar işe alındığını, şirkete ait 38.000,00 USD ve banka çek koçanını alarak 03/05/2013 tarihinde kayıplara karıştığını, davacının adının karıştığı fuhuş operasyonunun basında yer alması nedeniyle müvekkili şirketin itibarının zedelenmesine sebebiyet verdiğini beyanla 500,00 TL manevi ve 1.000,00 TL maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, karşı davanın takip edilmemesi sebebi ile açılmamış sayılmasına; asıl dava yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı- karşı davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında, davacının iş sözleşmesinin feshi ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür. Ücreti ödenmeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır .Somut olayda; makam şoförü olarak çalışan davacının davalı işverenliğe ait para ve çek koçanlarını aldığından bahisle davalı tarafından şikayet edilmesi üzerine yapılan soruşturma sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığının 21/06/2013 gün ve 2013/63609 soruşturma, 2013/36626 numaralı kararı ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece, davacı hakkında isnat olunan hırsızlık eyleminin davalı-karşı davacı yanca ispat edilemediği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmıştır. Davacı tarafından 13.05.2013 tarihinde hırsızlık suçuna ilişkin soruşturma kapsamında şüpheli sıfatı ile Emniyet Müdürlüğünde; "Ben sadece ..."ta çalışmak istemediğimden almam gereken tazminatı alamadığımdan şirketten habersiz olarak ayrıldım ve Türkiyeye geri döndüm. Şirket sahibinin beni şikayet etme sebebi tazminatları ödememek içindir" şeklinde ifade verdiği görülmüştür. Resmi makamlar önünde verilen ifade doğrultusunda davacının iş sözleşmesini kendisinin sona erdirdiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının karşılığının ödenmediği tespit edildiğinden iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedilmesi haklı nedene dayanmaktadır. Ancak haklı fesih durumunda davacı kıdem tazminatına hak kazansa da ihbar tazminatına hak kazanamaz. Bu sebeple mahkemece ihbar tazminatının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Hafta tatili ve genel tatil alacakları bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili çalışmaları tanık beyanları esas alınarak hesaplanmıştır. Mahkemece dinlenen davacı tanıklarından ... dışındaki tanıkların davacının kız kardeşi ve apartman komşusu olduğu, işyerinde birlikte çalışmadığı, çalışma saatlerini ve çalışma düzenini bilebilecek durumda olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tanığı ..."ın ise davacı ile sadece Irak"ta birlikte çalıştığı dikkate alındığında davacının tüm çalışma dönemi üzerinden yapılan hesaplama ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ücret alacaklarının kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple davacının tanık ... ile birlikte Irak"ta çalıştığı dönem ile sınırlı olarak fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ücret alacaklarının hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde tüm çalışma dönemi üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 15.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.