23. Hukuk Dairesi 2016/4566 E. , 2019/3779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı kooperatif vekili Avukat Atilla Saatçioğlu, bir kısım davalılar vekili Avukat ... ile davacı ... vekili Avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, davalı kooperatifçe teslimi yapılan dairenin davalı kooperatif ile dava dışı yüklenici arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki taahhütlere uygun olmadığını, dairesinde eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu, davalı kooperatif ve davalı yönetim kurulu üyelerinin sözleşmenin yerine getirilmesi konusunda sorumluluklarını yerine getirmediklerini ileri sürerek teslimi yapılan dairedeki eksik ve ayıplı imalatlar ile değer kaybı nedeniyle 20.000 TL tazminatın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla teslim tarihinden itibaren reeskont faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir. 16.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 30.500 TL ye artırmıştır.
Davalılar vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, yönetim kurulu üyelerine husumet yöneltilemeyeceğini, dava dışı yüklenici firma ile kooperatif arasında devam eden davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre kooperatif yöneticisi olan davalılar arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin edimini ayıpsız ve tam ifa etmesi konusunda gereken tedbirleri almadıklarından eksik ve kusurlu imalatlardan ve binanın iskanın alınamaması nedeniyle davacının uğramış olduğu zarardan sorumlu olduklarından davanın kısmen kabulü ile davacının eksik ve kusurlu işler ile değer kaybı nedeniyle uğradığı toplam 21.250 TL"nin taşınmazın teslim tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Kooperatif ile ortağı arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan davalar 1163 Sayılı Kanun"un 99. maddesinde ticari dava niteliğini haizdir. Yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmamakta ise, 6102 Sayılı TTK"nın 5/4. maddesinde Asliye Hukuk Mahkemesince davaya devam edilmesi ve görevsizlik kararı verilmemesi gerektiği açıkça öngörülmüştür. Mahkemece davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılırken 10.02.2016 tarihli celsede davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla devam edilmesi kararı alınmış ise de gerekçeli karar başlığında ticaret mahkemesi sıfatıyla yazdığı, harcı alınmış davada ara kararın maddi hata sonucu alındığı düşünülerek bu husus bozma nedeni yapılmamış eleştirilmekle yetinilmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. 6102 Sayılı TTK nın 553. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun esasları düzenlenmiştir. Ne var ki mahkemece yönetim kurulu üyelerinin hangi kusurları nedeniyle kooperatif ile birlikte sorumlu tutulduklarına ilişkin gerekçe oluşturulmamıştır. Bu itibarla davalı yönetim kurulu üyelerinin durumları anılan yasa maddeleri uyarınca değerlendirilerek oluşan davacı zararlarından dolayı sorumluluklarının bulup bulunmadığının somut olayın özelliklerine göre tartışılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporlarında eksik ve ayıplı imalat kalemlerinin nelerden ibaret olduğu, hangi kriterlere göre hesap yapıldığı belirtilmemiştir. Eksik ve ayıplı işler belirlenirken proje ile karşılaştırma yapılarak eksik ve ayıplı işler kalemlerinin nelerden ibaret olduğu belirlenmeli denetime ve izlemeye elverişli rapor alınmalıdır.
Bunun yanında, kooperatif ile yüklenici arasında eksik ve ayıplı imalatlarla ilgili dava bulunduğu belirtilmiş olup, eğer kooperatif tarafından yüklenicinin edimleri ile ilgili eda davası açılmış ise bu davanın sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu husus araştırılmadan hüküm kurulması da isabetli olmamıştır.
Değinilen hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir
SONUÇ:Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına ayrı ayrı takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.