BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/600 Esas 2020/614 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2016/600
Karar No: 2020/614
Karar Tarihi: 20.10.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/600 Esas 2020/614 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/600 Esas
KARAR NO : 2020/614
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2016
KARAR TARİHİ : 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı/borçlu ----------- davacı bankaya taksitli ticari kredi ile ilgili olarak ----- müşterek borçlu ve müteselsil kefili sıfatıyla --------miktarlı ----- no.lu ticarî krediye ait ödeme imzalandığı, dava dışı/borçlu ------ kullandırılan taksitli ticari krediye konu bor ----- tarihi itibariyle kat edilerek muaccel hale geldiği, dava dışı asıl borçluya ve ------- gereği müşterek-müteselsil kefili davalıya da kat edilen borçların ödenrıesi için ihtarname gönderildiği, ------------- Yevmiye no.lu ihtarname ile dava dışı asıl borçluya ve davalı/borçlu ya toplam -------- borç tutarının ----- gün içerisinde ödenmesi, aksi hşlde yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapıldığı, şahsi geçen borçlara dair ihtar edilen süre dâhilinde bir ödeme yapamaması üzerine dosya yasal tacibe aktarılmıştır ve dava dışı/borçlu -----davalı/borçlu kefil ---- hakknda -----dosya ile ilamsız icra takibi başlatılmış olup dusya davalı/borçlu---- süresi içerisinde dosyaya sunmuş olduğu, haksız ve kötü niyetli (tiran ile takip davalı/borçlu --------bakımından durdurulduğu, davalı/borçlu, imzasının bulunduğu, takibin dayanağı olan ilgili kredi sözleşmesi ile eklerinin varlığını zımnen kabul etmekle beraber, ilgili sözleşmelerin sayfalarında müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak İmzaları bulunmasına ve davacı banka tarafından sağlanan kredinin kullanılmasına ve doğan borçların ödenmemesine rağmen bahsi geçen borcun daha önce ortağı olduğu şirketin borcu olduğu ve davacı banka ile bir borç İlişkisi bulunmadığından bahisle takibe itiraz etmesi takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olup kötü niyetli olduğu, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptalini ve takibin devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalı/borçlu aleyhine %20 icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan alınmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı ------ vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın mahkemenize sunmuş olduğu dava dilekçesinde Müvekkil ----- dava dışı borçlu -----yine davacı bankaya olan borçlarından dolayı kefil olduğunu iddia etmektedir. Kabul etmiş sayılmamakla birlikte ------- böyle bir kefilliğini varsaymış olsak bile dava asıl borçlu şirket iş bu davadan ayrık tutualarak açılmış bir davadır ve bu davanın müvekkilin ikametgahının bulunduğu ---- mahkemelerinde açılması gerektiği, bu sebeple davanın yetki yönünden reddi gerektiği, davacı banka davaya konu bu kredinin--------- açılan cari hesap üzerinden kullandırdığı, davalı icra müdürlüğü' ne vermiş olduğu borca itiraz dilekçesin de de iş bu kredinin kullanıldığını kabul ettiği, ancak şirketteki tüm hisselerini devrettiğini ve şirketle herhangi bir alakasının kalmadığını'da bildirdiği, o dönemde şirket müdürü İhsan Mutlu'da bu borca kefil olduğu, davacı banka şirket üzerinde kayıtlı araç ve menkul malları olmasına rağmen davalının şirketle bir alakasının kalmadığını davacıya bildirdiği halde kredinin gecikmesine rağmen asıl borçlu şirketten zamanında tahsil aşamasına gitmemiş davalıdan tahsil etmeye çalıştığı, davacı banka davalı şirket hisselerini devrettiğinde zımnen de olsa davalının bu borçtan sorumluluğunun kalmadığını kabul etmiş asıl borçluyla ilişkilerini devam ettirmiş ancak asıl borçlu şirketin işlerinin bozulmasından sonra davalıya döndüğü, asıl borçlu--------- hisselerinin devrinden sonra aynı şirketin davacı bankadan ne tür krediler kullandığını bilmeyen davalının iş bu davaya konu bu krediye kefilliğinin olup olmadığını bilmesine de imkan olmadığı, davalı cari hesap üzerine kullanılan bu kredilerin bir sözleşme örneğini istemesine rağmen davacı banka tarafından kendisine verilmediği, asıl kötüniyetli olan taraf davacı banka olduğu, davacı asıl borçludan alacağını tahsil etme çabasına girmeden doğrudan davalıya icra takibi başlattığı, icra dosyasına itiraz ettiğimiz hususlardan birisi de davalının istenen faiz miktarının yüksek olması, temerrüt faizi adı aldında davalıdan istenilen faiz oranı kabul edilebilir olmadığı, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılmasını talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, --------- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında -------- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.'nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, -----takip dosyasının incelenmesinde; -------- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ----- borçlusunun ------ olduğu, takibin ---asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlu ------- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ---- ödeme emrinin ---- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ---- tarafından süresinde ------- tarihli dilekçe, borca ve fer'ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın ------ tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, ----- asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından -----tarihinde gönderilen raporda özetle; İcra Takip tarihi itibariyle davacı bankanın Kredi hesaplarından dolayı davalı asıl borçludan ----- asıl alacak ve ------------ olmak üzere olmak üzere toplam ------ alacaktı olduğu hesaplandığı, önceki bölümde açıklandığı üzere; davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu arasında bila tarihli limiti belirtilmemiş ----- --- imzalandığı, davalı borçlu --------söz konusu sözleşmede, müteselsil kefil olarak kefalet limiti belirtilmeksizin kefalet imzasının bulunduğu görülmüş olup, sözleşme limitinin yazılı olmaması yanında kefalet limitinin de yazılı olmaması nedeniyle sözkonusu kefaletin geçerlilik şartlarını taşımadığından geçersiz olduğu, -----kredinin Ödeme planında da asıl borçlu şirket kaşesi üzerinde ve açığında şirketi temsilen davalının imzası bulunmakta olduğu, bu durumda şirket kaşesi açığına atılan imzanın kefalet kastıyla atılmış olduğu, sonucuna varılamayacağı kanaatini taşıdığı, mahkemenin aksi düşüncede olması halinde davalı borçlunun doğan borçtan sorumlu tutulabileceği, davacı ------ genelgesine göre % 54 oranında gecikme faizi talep ettiği görülmüş olup talep edilen bu faiz oranının tespitlerimizle uyumlu kefaletin geçerli olduğu kanaatinde olunması halinde, takip tarihi itibariyle davacı bankanın Kredi hesaplarından dolayı davalı borçludan ---- asıl alacak ve ---- işlemiş ------ olmak üzere olmak üzere toplam --------alacak talep edebileceği, Davacı banka ise tespitlerimizden daha fazla olmak üzere ; ----- asıl alacak ve --------- Masraf olmak üzere toplam ------ alacak talebinde bulunmuş olup, talebin tespitlerimizi aşan kısmının yerinde olmadığı, davacı Bankanın Takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar ---- ----üzerinden,----- bildirdiği faiz oranları genelgesinde belirtilen faiz oranlarının % 100 fazlasını aşmamak kaydıyla dilediği nispette temerrüt faizi talep edebileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia savunma ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ----- imzalandığı, davalı ------ da kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefalet tutarının el yazısı ile yazıldığı ve eş muvafakatinin de alındığı, davacı bankanın davalı borçluya ihtarname gönderdiği ancak ihtarnamenin tebliğ edilemediği, bu anlamda davalının takip öncesinde temerrüde düşmediği, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporunun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmış davanın kısmen kabulü ve davalının davaya konu ----- sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, tahsilde tekerrür olamamak kaydı ile takibin ---- asıl alacak,--- işlemiş faiz, ---- ---- masraf olmak üzere toplam ----- alacak ve işleyecek faiz yönünden ---- asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek ---- oranında temerrüt faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak miktarı ---- oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ ve davalıların davaya konu ------- sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile,
-Tahsilde tekerrür olamamak kaydı ile takibin---- asıl alacak,---- işlemiş faiz, ---- masraf olmak üzere toplam ----- alacak ve işleyecek faiz yönünden------ asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 54 oranında temerrüt faizi üzerinden devamına,
-Fazlaya ilişkin istemin Reddine,
-Asıl alacak miktarı 7.776,72-TLnin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
2-Karar harcı 562,90-TL den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 104,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 458,36-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 104,54-TL peşin harç 178,50-TL tebligat ve posta gideri, 600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 912,24 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre 866,32-TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ----- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..20/10/2020
