9. Hukuk Dairesi 2020/3531 E. , 2020/20010 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davacının asıl dosya ve birleşen dosyadaki davasının ıslah edilmiş hali ile kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nın 353-(1) b-1 maddesi gereğince REDDİNE, davalı vekilinin ücretin miktarına ve buna bağlı olarak hüküm altına alınan alacaklara ve fazla mesai süresine ilişkin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353-(1) b-2 maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, davacının asıl ve birleşen dosyadaki davasının kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davalının temyizi yönünden;
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Dosya içeriğine göre, 05.11.2014 tarihinde iş sözleşmesinin son bulduğu anlaşılan işçinin açtığı davada; İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu başvurular üzerine davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353-(1) b-1 maddesi gereğince reddine, davalı vekilinin ücretin miktarına ve buna bağlı olarak hüküm altına alınan alacaklara ve fazla mesai süresine ilişkin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353-(1) b-2 maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, davacının asıl ve birleşen dosyadaki davasının kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilerek davalı yönünden hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 29.264,72 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile belirtilen miktarlar 47.530,00 TL olan kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin, 6100 sayılı Kanun"un 362/1-(a), 366. ve 352. maddeleri uyarınca REDDİNE,
Davacının temyizi yönünden;
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı temyizi yönünden aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Taraflar arasında davacının aylık ücreti noktasında uyuşmazlık vardır.
Davacı taraf asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde, Kasım 2014 itibariyle aylık brüt maaşının 1.286,40 TL olduğunu, ancak davalı işverenin sigorta primlerini Sosyal Güvenlik Kurumu"na eksik olarak ödediğini belirterek bu nedenle bu konudaki dava ve şikayet hakkı saklı kalmak kaydıyla meslek odalarına yazı yazılarak ücret araştırması yapılmasını talep etmiştir. İşveren kayıtlarında ise son brüt ücretin 1.286,40 TL olduğu görülmektedir.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davacının aylık ücreti işyeri kayıtlarına göre brüt 1.286,40 TL ve emsal ücret araştırmasına göre brüt 1.866,88 TL esas alınarak alternatifli olarak değerlendirilmiş olup İlk Derece Mahkemesince davacı işçinin aylık ücreti brüt 1.866,88 TL olarak kabul edilmiştir. Tarafların karara karşı istinaf başvurusunda bulunmaları neticesinde Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafından kuruma bildirilen ücretin asgari ücret olması, davacı vekilinin ücretin 1.286,40 TL olduğunu beyan etmesi karşısında talep de dikkate alınarak kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer alacaklara ilişkin hesaplamaların bu ücret üzerinden yapılması gerektiği belirtilerek hüküm kurulmuştur.
Ne var ki, davacı tarafın dava dilekçesindeki beyanı dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesince aylık ücret konusunda taleple bağlı kalınarak karar verildiğinin belirtilmesi hatalıdır. Davacının asıl davaya ilişkin dava dilekçesindeki açık ve net beyanları ile talebi karşısında taleple bağlılık ilkesinin bu dosyadaki aylık ücret yönünden işlemeyeceği açıkça ortadadır. Davacının aylık ücreti yönünden emsal ücret araştırmasına göre yapılan değerlendirme dosya kapsamına göre yerinde olmakla birlikte dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda emsal ücret araştırmasına göre belirlenen aylık ücret brüt 1.866,88 TL asgari geçim indirimi dahil olarak belirlendiğinden asgari geçim indirimi eklenmeksizin ücret belirlenerek sonuca gidilmelidir.
Anılan hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2.maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir.
Davacı taraf dava dilekçesinde ücret alacağı ile hafta tatili ücreti alacağı talebinde de bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince belirtilen istekler reddedilmiştir. Davaya konu edilen ücret alacağı ile hafta tatili ücreti alacağı bakımından da İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm oluşturulduğu halde her iki alacak istemi bakımından hüküm kısmında olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemesi hatalıdır. Kararın bu yönüyle de bozulması gerekmiştir.
4-Kabule göre; davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti de hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.12.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.