2. Ceza Dairesi 2020/15412 E. , 2020/12801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık, vasisi ve müdafii
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması, yine sanığın ceza infaz kurumunda bulunması halinde ise sanık hakkında verilen kararın tebliğinin, cezaevi adresinde bizzat kendisine CMK"nın 35/3. maddesinde öngörülen usule uygun olarak tebliğ edilmesi gerekmektektedir.
İncelenen dosyada; ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.02.2012 Tarih, 2011/295 E. 2012/76 K. Sayılı kararı ile sanık hakkında verilen erteli ceza içeren hükmün ilk olarak sanığın yurt içi adresine gönderilip bila tebliğ iade edilmesi üzerine doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı, sonrasında sanık cezaevinde olmasına rağmen bilinen adresine gönderilen 13.04.2012 tarihli tebligatın usule aykırı olduğu ve bu şekilde gerçekleşen usulsüz kesinleşme işlemlerinin de geçersiz olması neticesinde mahkemece hüküm ile verilen erteleme süresinin de başlamadığının anlaşılması karşısında; mahkemece ertelenen hükmün aynen infazına dair 27.03.2019 tarihli ek karar ile bu ek karara binaen yapılan inceleme ile ... 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.04.2019 tarihli itirazın reddine dair kararların yok hükmünde olduğu gözetilerek; ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/295 E. 2012/76 K. Sayılı karara ilişkin öğrenme üzerine sanık vasisi tarafından yapılan 26.04.2019 tarihli, sanık tarafından yapılan 27.05.2019 tarihli ve sanık müdafiinin 28.05.2019 tarihli temyiz istemlerinin ve eski hale getirme talebinin yerinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın, geceleyin müştekinin döküm malzemeleri imalatı yaptığı iş yerinin önünde bulunan 9 adet pres makinesinin döküm ayakları ve 30 adet döküm değirmen hava kilidi kapaklarını çalması şeklindeki eyleminin TCK"nın 142/1-e, 143. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu halde, aynı Yasa"nın 141/1. maddesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanığın 19.12.2011 tarihli duruşmadaki "lehe olan yasa maddelerinin uygulanmasına” ilişkin talebi, sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin uygulanmasını da kapsadığı halde, sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vasisi, sanık ve müdafii tarafından yapılan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 12.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.