Tüm sanıklar hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme - sanık hakkında ayrıca zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/6457 Esas 2019/9703 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6457 Karar No: 2019/9703 Karar Tarihi: 15.10.2019
Tüm sanıklar hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme - sanık hakkında ayrıca zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/6457 Esas 2019/9703 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yüksekova İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görev yapan bir askerin, kaçak yakalanan akaryakıtlardan 840 litre akaryakıtı zimmetine geçirerek gelir elde etmek amacıyla alım satımını yaptığı iddiasıyla yargılandığı davada; sanığın görev yaptığı döneme ilişkin soruşturma dosyaları ve belgeler uzmanlardan oluşan bilirkişi kurulu tarafından incelenerek sanık hakkında kesin karar verilmeden önce akaryakıtın gerçek durumu tespit edilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca sanığın hukuki niteliği ve eylemlerinin sübutu belirlenmeden hüküm kurulmasının eksik inceleme ve yetersiz gerekçe olduğu ifade edildi. Kararda, CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar verildi. Kanun maddelerine ilişkin detaylı bilgi verilmedi.
5. Ceza Dairesi 2019/6457 E. , 2019/9703 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Tüm sanıklar hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme, sanık ... hakkında ayrıca zimmet HÜKÜM : Tüm sanıklar hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından beraat, sanık ... hakkında zimmet suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Tüm sanıklar hakkında rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Suç tarihinde Yüksekova İlçe Jandarma Komutanlığında kaçak olarak yakalanan akaryakıtların muhafazasından sorumlu asker olarak görev yapan sanığın, görevi gereği kendisine teslim edilen akaryakıttan, 840 litre akaryakıtı zimmetine geçirerek gelir elde etmek amacıyla alım satımını yaptığı iddiasıyla yapılan yargılamada; sanığın akaryakıtın uçucu bir madde olması nedeniyle teslim almış olduğu ve teslim edeceği akaryakıtlarda bir miktar akaryakıtın eksik olabileceğini, ancak bu kısmı da kendisinin dışarıdan para harcayarak tamamlamaya çalıştığını, ayrıca bu kaçak akaryakıttan askeriyeden sivil araçla görevlendirilen araçların da kullanıldığını savunması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılabilmesi açısından, öncelikle sanığın görev yaptığı döneme ilişkin yakalanan kaçak akaryakıtlarla ilgili soruşturma dosyalarının getirtilerek sanığa ne kadar akaryakıt teslim edildiğinin tespit edilmesinden ve Hakkari İl Özel İdaresine teslim ettiği kaçak akaryakıta ilişkin belgelerin adı geçen idareden sorularak dosya arasına alınmasından sonra dosyanın ekleriyle bu konuda uzmanlardan oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdi ile kaçak akaryakıta ilişkin tüm teslim tesellüm belgelerinin karşılaştırılarak, bu kapsamda sanığın zimmetinde kalan akaryakıt bulunup bulunmadığına, varsa zimmetinde kalan miktara ilişkin ayrıntılı rapor alınmasından, ayrıca sanık hakkında UYAP kayıtlarında yapılan araştırmada aynı akaryakıtla ilgili olarak 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan Yüksekova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/317 Esas, 2016/62 Karar sayılı ilamı ile mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla, bu dosyanın da akıbetinin araştırılmasından ve anılan dosyanın onaylı örneğinin dosya arasına alınmasından sonra, zimmet suçunun CMK"nın 135/8. maddesinde gösterilen katalog suçlardan olmadığı da nazara alınarak, hasıl olacak sonuca göre sanığın eylemlerinin sübutu ve hukuki niteliğinin belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Zimmete geçirildiği kabul edilen akaryakıt miktarı ile değerinin tespiti yapılmadan, bu kapsamda ekonomik koşullar ve paranın alım gücü nazara alındığında bu değerin az olup olmadığı hususu araştırılmadan, TCK"nın 249/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, Kanuna aykırı, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 15/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.