12. Hukuk Dairesi 2016/11756 E. , 2016/21169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayet istemine konu olan 1776 ada 10 parseldeki 5 numaralı bağımsız bölümün 100/160 payı ile aynı ada ve parselde bulunan 11 numaralı bağımsız bölüm üzerine 12.01.2015 tarihinde haciz konulduğu , haciz tarihi itibariyle 5 numaralı bağımız bölümün anılan payı ile 11 numaralı bağımsız bölümün tapuda borçlu ... adına kayıtlı olduğu, bilahare ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 16.12.2014 tarih ve 2013/692 Esas ve 2014/676 Karar sayılı ilamı ile "" ...1776 ada 10 parsel 5 no"lu bağımsız bölümün davalılar ... ve ... adına olan mevcut tapu kaydının iptaline ve bu taşınmazın tam hisse olarak ... adına tapuya kayıt ve tesciline..."" karar verildiği ve anılan ilamın 10.02.2015 tarihinde kesinleştiği, diğer taraftan, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 13.03.2014 tarih ve 2013/779 Esas, 2014/179 Karar sayılı ilamı ile "" ...1776 ada 10 parsel 11 no"lu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline..."" karar verildiği ve söz konusu ilamın 16.10.2014 tarihinde kesinleştiği, ancak, taşınmazın şikayetçi üçüncü kişi ... adına tapuya tescilinin sağlanmadığı görülmektedir.
4721 Sayılı TMK"nun 705. maddesine göre; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.""
Hukuk Genel Kurulu"nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında ise; taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu vurgulanmıştır.
Somut olayda, anılan yasal düzenleme, yukarıda değinilen olgularla birlikte değerlendirildiğinde; Elazığ 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 16.12.2014 tarih ve 2013/692 Esas, 2014/676 Karar sayılı ilamının haciz tarihinde henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Şu halde, kararın kesinleşmediği gözetildiğinde, haciz tarihi itibariyle taşınmaz mülkiyetinin şikayetçi ..."a geçmediği kuşkusuzdur. Zira, TMK."nun 705. maddesi uyarınca şikayetçi üçüncü kişinin hükmün kesinleşmesiyle mülkiyet hakkını iktisap ettiği tartışmasızdır. Buna göre; haciz tarihinde, kesinleşmiş tescil hükmüyle hak sahibi olmadığı 5 numaralı bağımsız bölüm bakımından şikayetçi ..."un şikayet hakkı bulunmamaktadır.
Öte yandan, TMK."nun 705. maddesi gereğince, şikayetçi ..., kesinleşen mahkeme ilamı ile tescilden ve dolayısıyla haciz tarihinden önce şikayete konu taşınmaz mülkiyetini kazanmış bulunmaktadır. Ne var ki, aynı yasal düzenleme, yeni malikin tasarruf işlemlerini yapabilmesini, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olması şartına bağlamış bulunmaktadır. Bu durumda, şikayetçi ..."nın mülkiyet hakkının, tapu kütüğüne tescil edilmediği dosya kapsamıyla sabit olduğuna göre, adı geçen üçüncü kişinin henüz şikayet hakkı doğmamıştır. Dolayısıyla, şikayetçinin icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği açıktır.
Hal böyle olunca, mahkemece, her iki şikayetçinin de şikayetlerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.