8. Hukuk Dairesi 2017/846 E. , 2017/3810 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli......Mahallesi 2734 ada 54 parsel sayılı taşınmaz hakkında ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2004/227 Esas sayılı dosyasında yol ve kaldırım olarak el konulan kısmın tapudan terkinine karar verildiğini, kararın infazı için tapu sicil müdürlüğüne müracaatlarında kamulaştırmasız el koyma davası davacılarından taşınmazda 1/5 oranında paydaş olan Dirayet Süren"in payının vasiyetname gereği davalılardan ... adına tescil gördüğü, bu hisse yönünden tapuda işlem yapılamadığı, açıklanan sebeple Dirayet Süren"e ait 1/5 hisse yönünden fiilen yol olarak kullanılan kamulaştırmasız el koyma davasına konu kısım üzerindeki vakıf şerhinin kaldırılarak davacı ... lehine tapudan terkin edilmesi istenmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, mevcut durumun davacının mahkeme kararı kesinleşmesine rağmen tapuda işlem yapmamasından kaynaklandığı, davaya konu taşınmazın kesinleşen ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında ... Büyükşehir Belediyesi adına tesciline karar verilen 514 m2"lik kısma ilişkin olması ve davalı müvekkilinden masraf ve vekalet ücreti talep edilmediği takdirde açılan davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
Mahkemece; taşınmazın tapu iptali ve tescil hükmünün infaz sorumluluğun hükmü veren asıl mahkeme olan ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne ait olduğu, ortaya çıkan çelişki ve hataların HMK 304 ve 305. maddelerince düzenlenen maddi hataların düzeltilmesi ve tavzih yolu ile asıl mahkemesinden istenmesinin gerektiği, bu konuda ayrıca bir dava açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. (6100 sayılı HMK 33. md). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; kesinleşmiş mahkeme kararına konu taşınmaz payının, kararın kesinleşmesinden sonra davalı adına yapılan tescilin iptali ile davacı lehine yol olarak terkin isteğine ilişkindir.
Mahkeme gerekçesinde yer verilen hükümlerdeki maddi hataların tashihi (düzeltimi) ve tavzih üzerinde kısaca durmak gerekirse; hükümlerin tashihi (düzeltilmesi) 6100 sayılı HMK"nun 304. maddesinde, hükümlerin tavzihi ise aynı Yasa"nın 305. maddesinde düzenlenmiştir.
Hükümlerin tashihi, mahkemece res"en veya taraflarından birinin talebi üzerine hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilebilmesine dair bir yoldur. Maddi hata düzeltimi ile hükmü veren mahkeme, sadece yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilebilir.
Hükümlerin tavzihi ise, hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.
Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanması veya tereddüt veya aykırılığın giderilmesini kararı veren mahkemeden isteyebilirler.
Yukarıda belirtildiği gibi, açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça, verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hâkim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir.
Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması bakımından tavzih yoluna gidilemez. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir (YHGK.’nun 14.6.1967 gün ve 1967/9–462 Esas 300 Karar sayılı ilamı).
Hâkim, tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu kararına ekleyemeyeceği gibi, hüküm verirken unuttuğu vekâlet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dâhil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice; tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, cilt 5, Altıncı Baskı şehir 2001 cilt 5, s. 5270 vd.).
Yukarıdaki açıklamaların ışığında somut olay irdelendiğinde; ... İli Balçova İlçesi, İnciraltı Mahallesi 2734 ada 54 parsel sayılı taşınmaz hakkında ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2004/227 Esas sayılı dosyasında verilen tapu iptal ve taşınmazın tapudan terkini kararı kesinleşmiş olup, mahkeme kararında maddi hata düzeltimi veya tavzihi gerektirecek bir hususun olmadığı, davaya konu uyuşmazlığın, kesinleşen mahkeme kararındaki tapu kaydının iptali ve taşınmazın tapudan terkini kararının infaz ettirilmeden önce vasiyetname gereği davalı vakıf adına yapılan tescilden dolayı kararın infaz edilememesinden kaynakladığı anlaşılmaktadır. Dolayısı ile mahkemece, taraf delilleri toplanıp, davalı vakıf vekilinin davaya konu taşınmazın kesinleşen ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında ... Büyükşehir Belediyesi adına tesciline karar verilen 514 m2lik bölüme ilişkin olması ve davalı müvekkilinden masraf ve vekalet ücreti talep edilmediği takdirde açılan davayı kabul ettikleri yönündeki beyanları da dikkate alınarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 16.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.