14. Hukuk Dairesi 2012/7549 E. , 2012/11415 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.10.2012 günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 243 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 229/1200 payı 100TL peşin, bakiye 129.900TL bedel için de ipotek tesisi ile satın aldığını, ipotek bedelinin 110.000TL bölümünü 12.11.2009; bakiye borcu da 06.05.2011 tarihinde ödediğini, ipoteğin kaldırılması için ihtar çektiğini, bedeli ödenen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı, taşınmazın 12.11.2009 tarihinde 240.000TL bedelle satışını yaptığını, 12.11.2009 günü 110.000TL bedelin ödendiğini, bakiye 130.000TL bedel için ipotek tesisi sırasında 100TL daha ödenmesi ile 129.900TL bedel için ipotek konulduğunu, davacının 12.05.2011 tarihinde 19.900TL ödediğini, bakiye borcu ödemediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki
Anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK’nun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Tapu Sicil Tüzüğü’nün 22. maddesinde de tapu sicilinde yapılan işlemlerin niteliği, tarihi, saat ve dakikasının yevmiye defterine işleneceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 243 parsel sayılı taşınmaza davalı yararına davacı aleyhine 12.11.2009 günü saat 15:31"de 129.900TL bedel ile kanuni faizli, 12.05.2011 süreli ipotek tesis edilmiştir. Bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Davacı ipotek alacaklısı davalıya ipoteğin tesis edildiği 12.11.2009 günü saat 12:15 de banka havalesi yoluyla 110.000TL ödemede bulunmuş, ipotek ise aynı gün saat 15:31"de tesis edilmiş olmakla ödemenin ipotek tesisinden önce yapıldığı ve bakiye 110.000TL bedelin ödenmediği açıktır. Ayrıca, Adana 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/716 esasında kayıtlı 243 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemiyle açılan davada 03.03.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava konusu pay bedeli 219.896,64TL olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, taşınmaz bedelinin 130.000TL olduğu ve ödenen 110.000TL sonrasında bakiye 19.900TL yerine 129.900TL bedel için ipotek tesis edildiği iddiası hayatın olağan akışına da aykırıdır.
TMK’nun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davacı tarafından davalıya, 06.05.2011 tarihinde ipotek bakiye borç bedeli açıklaması yazılı banka makbuzu ile 19.900TL ödeme yapıldığı görülmektedir.
Mahkemece, TMK"nun 875.maddesi hükmü dikkate alınarak, davacının 129.900,00 TL ipotek bedelinden 06.05.2011 tarihinde yapmış olduğu 19.900,00 TL ödemenin mahsubu ile bakiye 110.000,00 TL ipotek bedelini yasal faiziyle birlikte ödemesi durumunda ipoteğin kaldırılması gerektiği halde, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 900 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak temyiz eden davalıya verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine 09.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.