23. Ceza Dairesi 2015/5563 E. , 2016/2266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 62, 52, 53 maddeleri uyarınca 15 ay hapis ve 3.000,00 TL. adli para cezası, hak yoksunluğu,
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli kararın sanığa tebliğ edildiğine dair dosya arasında tebligat parçasının bulunmadığı ve Cumhuriyet savcısının temyiz telebine ilişkin yapılan tebligatın ise, temyiz süresini başlatmayacağından sanığın temyiz talebinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğuna karar verilerek tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanığın, asker arkadaşı olan katılanı arayarak, kuzeninin tarlada altın bulduğunu, bulan kişinin akli dengesinin yerinde olmadığını, bu altınları paraya çevirmek istediğini söylemesi üzerine katılanın babasının arkadaşı olan tanık ... ile birlikte ... ilçesi ... Beldesine giderek sanıkla buluştukları, birlikte eski bir değirmenin önüne geldiklerinde sanığın, teyzesinin oğlundan altınları alıp geleceğini söyleyerek katılanın yanında getirdiği 10.000 TL"yi alarak uzaklaştığı, bir süre sanığı bekleyen katılan ve tanığın aradıklarında sanığın telefonunun kapalı olduğu ve sanığa ulaşamadıklarının iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve katılan beyanları, TİB kayıtları, sanığın teşhisi ile tüm dosya kapsamına göre, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
1-Sanık hakkında kurulan hüküm de 5237 sayılı Kanunun 62. maddesi gereğince cezasından yapılan indirim sonucunda, hesaplamada yapılan hata sonucu 1 yıl 3 ay hapis cezası yerine, 15 ay hapis cezası olarak belirlenerek eksik ceza tayin edilmesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı yasanın 62. maddesi gereğince cezası 1/6 oranında indirilerek " 1 yıl 3 ay hapis cezası " olarak tayini ve TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi ve TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.