Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8874
Karar No: 2019/3000
Karar Tarihi: 02.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8874 Esas 2019/3000 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, bir kişinin vefatı sonrası mirasçılık belgesinin iptal edilmesini talep etmiştir. Murisin kızı Vildan Yıldız'ın 1953'te öldüğüne dair bulguların olmasına rağmen, aynı kişinin mirasçı olarak gösterildiği bir belgenin yanıltıcı olduğu tespit edilmiştir ve belgenin iptali talebi kabul edilmiştir. Ancak, diğer mirasçılık belgesinin geçerli olduğunun tespit edilmesi doğru bulunmamıştır ve karar bozulmuştur. Kararda; Türk Medeni Kanunu'nun 29. ve 30. maddeleri hakkında bilgi verilmiştir. 29. maddeye göre, bir kişinin sağ veya ölü olduğunu veya başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu iddia eden kişinin iddiasını ispat etmesi gerekmektedir. 30. maddeye göre, doğum ve ölümün nüfus kayıtları ile ispat edilebileceği belirtilmektedir. Mahkeme ayrıca, mirasçılık belgesi verilmesi konusunda nüfus kayıtlarının önemli olduğunu, ancak hakimlerin gerektiğinde diğer delillere başvurabileceğini belirtmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/8874 E.  ,  2019/3000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, mirasçılık belgesinin iptali talebine ilişkindir.
    Davacılar vekili, 28.03.2006’da vefat eden muris ...’ın evli ve çocuksuz vefat etmesine rağmen ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1242-948 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde murisin 1953’te bekar ve çocuksuz vefat eden kızı ... ’ın da mirasçı gösterildiğini belirterek anılan mirasçılık belgesinin iptalini talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde, murise ait çelişkili mirasçılık belgelerinin bulunduğunu, gerçek mirasçılarının tespiti açısından ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/308 Esasına kayıtlı mirasçılık belgesi talepli dava açtığını, anılan dosyada murisin ...’daki mirasçılarının tespiti amacıyla araştırma yapıldığını, derdest dava bulunduğundan eldeki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1242-948 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1193 Esas, 2010/89 Karar sayılı mirasçılık belgesinin geçerli olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nin 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
    Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi sözkonusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince;
    Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26/1).
    Somut olaya gelince; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden muris ...’ın 28.03.2006’da vefat ettiği, eşi ...’ın sağ olduğu, kızları Vildan Yıldız’ın ise 1953’te bekar ve çocuksuz olarak öldüğü anlaşılmaktadır. TMK 496 ve 499. maddelerine göre murisin eşi ve 2. zümre mirasçıları birlikte mirasçı olacaktır. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1242-948 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde murisin 1953’te bekar ve çocuksuz vefat eden kızı ... ’ın da mirasçı gösterilmesi doğru değildir. Bu sebeple anılan mirasçılık belgesinin iptali kararı yerindedir. Ancak dava sadece anılan mirasçılık belgesinin iptaline münhasıran açılmış olmasına rağmen ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1193 Esas, 2010/89 Karar sayılı mirasçılık belgesinin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi