Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10227
Karar No: 2012/11408
Karar Tarihi: 08.10.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/10227 Esas 2012/11408 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/10227 E.  ,  2012/11408 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 12.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, 141 ada 162 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının malik sütunundaki murisi ...’un "..." şeklinde yazılan baba adının "... " ve doğum tarihinin 1915, 141 ada 162 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının malik sütunundaki murisi ...’un doğum tarihinin de 1915 olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 141 ada 162 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının malik sütunundaki ...’un "..." şeklinde yazılan baba adının "... " olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
    Davalı vekili, 141 ada 162 parsel sayılı taşınmazla ilgili hükmü temyiz etmiştir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
    Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır.
    Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
    1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
    2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
    3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı zabıta aracılığı ile araştırılmalıdır.
    4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
    5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
    Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava ve temyize konu 141 ada 162 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağın içeriğinden taşınmazın 1938 tarih ve 1503 sayılı vergi kaydına dayanarak ... karısı ...’un tasarrufu altında iken 1965 yılında oğlu olan ... oğlu 1933 doğumlu ...’a satışı nedeniyle ... adına tespit edildiği anlaşılmıştır. Davacının murisi ise ... ve ... oğlu 1915 doğumlu ...’tur.
    Hal böyle olunca, ... ve ... oğlu, 1933 doğumlu ...’un aile nüfus kayıt örneği ilçe nüfus müdürlüğünden, 141 ada 162 parsel sayılı taşınmazın dayanağı 1938 tarih ve 1503 sayılı vergi kayıt örneği özel idare müdürlüğünden getirtilmeli, ... ve ... oğlu, 1933 doğumlu ... ile ... ve ... oğlu 1915 doğumlu ... isimli kişilerin olup olmadığı, kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı hususunda zabıta araştırması yapılmalı, daha önce dinlenen tanıklar ile varsa tespit bilirkişiler ...nin bu konuda bilgileri alınmalı, Dairemizin yukarıdaki ilkeleri doğrultusunda da toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen karar bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi