3. Hukuk Dairesi 2020/4160 E. , 2020/6371 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... AŞ. arasındaki alacak davasına dair İstanbul 9. Tüketici Mahkemesinden verilen 24/03/2015 günlü ve 2014/767 E., 2015/719 K. sayılı hüküm hakkında Yargıtay 18. Hukuk Dairesince verilen 10.03.2016 günlü ve 2015/23083 E.-2016/4144 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirkete ait yabancı dil kursuna 02.08.2014 tarihinde oğlunu kaydettirerek 4.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının vadettiği hizmetleri yerine getirmeyerek oğluna düzenli eğitim verilmediğini ve yaşıtları ile eğitim alacağının belirtilmesine rağmen bunun yerine getirilmediğini, bunun üzerine ödeme tarihinden 2 hafta sonra vazgeçme hakkını kullanarak sözleşmenin iptali ile ödediği bedelin iadesini istediğini, ancak talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek eksik yapılmış olan hizmet bedeli olarak ödediği 4.000,00 TL’nin faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 18. HD’nin 15/23083 E. -2016/4144 K. sayılı ve 10.03.2016 tarihli ilamı ile 15 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davacı bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dosyanın incelenmesinden; davanın reddine dair Mahkeme kararının davacı vekiline 17.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinin UYAP üzerinden ve temyiz süresi içerisinde 23.06.2015 tarihinde gönderildiği anlaşılmaktadır. Yapılan temyiz incelemesinde maddi hata sonucu temyiz süresinin geçmiş bulunduğundan temyiz isteminin reddine karar verildiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmakla, 18. HD’nin 15/23083 E. -2016/4144 K. sayılı ve 10.03.2016 tarihli ilamının kaldırılmasına ve davacının temyiz dilekçesinin incelenmesine karar verilmiştir.
2- Davacı, eldeki dava ile davalı şirkete ait yabancı dil kursuna kaydettirdiği oğluna düzenli eğitim verilmediği ve taahhüt edildiği şekilde yaşıtları ile kursa devam ettirilmediği gerekçesiyle ödeme tarihinden 2 hafta sonra sözleşmenin iptalini istediği halde davalı tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek ödemiş olduğu bedelin faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının soyut beyanı, taraflar arasındaki sözleşme, MEB Özel Öğretim Kurumları Öğrenci ve Kursiyer Ücretleri Tespit ve Tahsil Yönetmeliği, MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği, davalı tarafın beyanı ve bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sözleşme tarihinde yürürlükte olan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim
Kurumları Yönetmeliği’nin ücretlerin iadesi başlıklı 56. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ücretlerin iadesine ilişkin olup, bu şartlar somut olayda gerçekleşmemiştir. Anılan Yönetmelik hükmünün 3. fıkrasında ise yukarıda belirtilen şartların dışında kurumlara yeni kaydolan öğrenci ve kursiyerlerden; öğrenim ücretini yıllık olarak belirleyen okul öncesi eğitim kurumu, ilkokul, ortaokul, özel eğitim okulu, ortaöğretim okullarında ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde öğretim yılı başlamadan ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu dışındaki kısmın iade edileceği, öğretim yılı başladıktan sonra ayrılanlara yıllık ücretin yüzde onu ile öğrenim gördüğü günlere göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edileceği öngörülmüştür. Yine aynı fıkrada; öğrenim ücretini ders saati ücreti olarak belirleyen kurumlarda dönem başlamadan ayrılanlara öğrenim ücretinin yüzde onu dışındaki kısmının iade edileceği, dönem başladıktan sonra ayrılanlara ise öğrenim ücretinin yüzde onu ile öğrenim gördüğü ders saati sayısına göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmın iade edileceği düzenlenmiştir. Mahkemece, anılan yönetmeliğin 56/3. fıkrasına göre değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3- Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının talebinin kabulü ile maddi hataya dayalı Yargıtay 18. HD’nin 15/23083 E. -2016/4144 K. sayılı ve 10.03.2016 tarihli temyiz isteminin süreden reddine dair kararının kaldırılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.