Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/28261
Karar No: 2013/6469
Karar Tarihi: 21.02.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/28261 Esas 2013/6469 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2012/28261 E.  ,  2013/6469 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 1984 yılının Ocak ayından itibaren davalı bankada çalışmaya başladığını, 4603 sayılı yasa kapsamında 17/11/2001 "de taraflar arasında yeni bir hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkilinin 1475 sayılı İş Yasasına tabi olacağının kabul edildiği, 26/11/2011 tarihinden itibarende .../ ...bölgesinde şube müdürü olarak çalıştığını, banka müfettişleri tarafından yapılan soruşturma sonucunda müvekkilinin bankalar kanunun 22/3 maddesi gereğince zimmette bulunduğundan bahisle 12/03/2004 tarihli yazı ile iş akdinin 02/03/2004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğini ve müvekkiline 15/03/2004 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin 2.803.287.662 TL"yi temellük ettiği iddia edilmiş ise de buna dair herhangi bir delil bulunmadığını ileri sürerek 4857 sayılı yasanın 20.maddesi gereğince müvekkilinin işe iadesine, aynı yasanın 21/3 maddesi gereğince kararın kesinleşmesine kadar geçen ve çalışılamayan süreler için 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının, 4857 sayılı yasanın 21/1 maddesi gereğince yasal süre içerisinde başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde müvekkilinin 8 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın davalıdan tahsili gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının ... ...şubesinde şube müdürü olarak görev yapmakta iken banka müfettişi tarafından yapılan soruşturmada sonucunda davacının kısmen veya tamamen mal ve hizmet alımına dayanmayan faturalara istinaden toplam 2.803.287.662 TL"yi temellük ettiğinin anlaşıldığını, müvekkili bankanın İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin 89/4 maddesindeki " bankaya ait olan veya bankaya emaneten bırakılmış veya rehin edilmiş para, mal veya hizmetleri zimmetine geçirmek" şeklindeki düzenleme gereğince davacının iş akdine son verilerek, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davacının iş sözleşmesinin geçersiz feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

    E) Gerekçe:
    İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
    İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
    Somut olayda en son davalı bankanın Gemerek Şubesi müdürü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi satıcı firmalarla/şahıslarla anlaşarak gerçekten alınan mal ve hizmet tutarının üzerinde veya herhangi bir şekilde mal ve hizmet alımına dayanmayan fatura düzenlettirmek suretiyle zimmetine para geçirmesi nedeniyle feshedilmiştir.
    Fesih konusu olayla ilgili davacı hakkında ...2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açılmış, yargılama sonucunda 07.03.2012 gün, 2012/20 Esas, 2012/56 Karar sayılı kararıyla davacı hakkında zimmeti işlediği sabit olmadığı, davacının yapmış olduğu harcamaları belgelendirmek amacıyla değişik kişilerden fatura alıp kullanmasının 765 Sayılı Yasa’nın 347. Maddesine uyduğu, 347. maddenin ise 102/4 ve 104/2 uyarınca suç tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gözetilerek düşme kararı verilmiştir. Karar 02.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir.
    Davacı hakkında 2003 yılı Nisan ayında başlatılan soruşturma sırasında verdiği 18.04.2003 tarihli ifadesinde kendisine yöneltilen “05.12.2001/2 tarih ve numaralı tediye fişi ile size 520,15 liranın ödendiği bu ödemenin önceki görev yerinizden ... / ...Şubesi’ne nakil olmanız dolayısıyla yapıldığı, yine aynı tetkiklerimizde yapılan ödemenin 400 liralık kısmının eşya nakli adı altında verilmiş olduğu, ancak bu ödeme nedeniyle herhangi bir fatura ibraz etmemiş olduğunuz; bilahare teftiş sırasında bu durumun ortaya çıkması üzerine 2002 yılı içerisinde Nakliyeci ... tarafından düzenlenen 23.11.2002 tarih 121986 numaralı faturayı tedarik ederek evraka ilave ettiğiniz anlaşılmıştır. Söz konusu faturada belirtilen (İhsangazi/Kastamonu – ......arası) ve nakliyeci ...’na ait (... ) plakalı araçla yapılmış olan eşya nakil işlemi gerçekleşti mi?” sorusuna davacı aynen “Gerçekte ben, bana fatura veren ...’na ait...plakalı arabayı tutmadım. Doğrudan İhsangazi Gemerek arası bir eşya nakil işlemi olmadı. Ancak ......şubesine atanmam yapılmasını müteakip çocuklarımın ...’da ikamet etmeleri, benimde esas evimin orada bulunması nedeniyle İhsangazi’deki eşyalarımı önce ...’ya taşıdım. Bu eşya taşıma işlemi nedeniyle 150 milyon liralık bir harcamam gerçekleşti, bununla birlikte bu işlemle ilgili olarak (taşıma işini yapan araç sahibinin nakliyeci olmaması ve faturası bulunmaması nedeniyle) fatura alamadım. Daha sonra bana ait eşyaları ikinci bir araç tutarak ...’dan Gemerek’e taşıdım. Bu taşıma için de 250.000.000 lira harcadım. Yine aynı gerekçe ile fatura alamadım. Şubemizin teftişi sırasında durum ortaya çıkınca İhsangazi İlçesi’nde tanıdım bir nakliyeci olan ...’ndan 400.000.000 liralık fatura istedim. O da bana tarihsiz gönderdi. Ben de tarih kısmını yazdım. Ancak taşıma tarihini 2001 tarihi yerine sehven 2002 yazmışım. Bu fatura nedeniyle söz konusu şahsa faturada görülen KDV tutarının yarısını (30.000.000 TL) ödeyeceğimi söyledim. O da kabul etti ve bana faturayı gönderdi. Bunun üzerine 30.000.000 o şahıs adına İhsangazi Şubesi’ne havale ettim” demiştir.
    Davacının ifadesinde kabul ettiği bu davranışının üzerine davalının davacıyla çalışma ilişkisini sürdürmesinin beklenemeyeceği, aralarındaki güven ilişkisinin zedelendiği, bu nedenle feshin geçerli sebebe dayandığı, ancak feshin haklı olup olmadığı ve feshin hak düşürücü süreler içerisinde kullanılıp kullanılmadığı açılmış veya açılacak olan tazminat davasında değerlendirilebileceği göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozma sebebidir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    F) Sonuç:
    HÜKÜM:
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 25 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    Kesin olarak 21.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi