17. Hukuk Dairesi 2016/4752 E. , 2019/586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalının maliki ve sürücüsü olduğu aracı ile yaya ..."a çarpıp yaralanmasına neden olduğunu ve bu kaza nedeniyle mağdura 33.318,00 TL ödeme yapıldığını, davalıya yapılan ihtara rağmen mağdura ödenen miktarın davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, bunun üzerine icra takibine geçtiklerini, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, bu nedenle takibin durduğunu, itirazın haksız oluğunu belirterek davalı borçlunun ... İcra Müdürlüğünün 2007/1745 sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %40"ı oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın likit olmadığını, müvekkilinin kusur oranına göre ödeme yapıp fazlası için itirazda bulunduğunu, takipte alacağın kusura göre hesaplandığının belirtilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının itirazının 15.553,52 TL asıl alacak için iptaline, fazlaya ilişkin davanın reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının maliki ve sürücüsü olduğu aracın kusuruyla neden olduğu trafik kazası sonucunda yaralanan ..."a 23.06.2007 tarihli ibraname karşılığında 33.318,00 TL ödeme yapılması üzerine davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali ve alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresini, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu, tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasında esas ücrete dahil edilemez.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan 11.04.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda hesaplamada asgari geçim indirimi dahil edilmiş asgari ücret esas alınmış, aktif-pasif dönem ayrımı yapıldığı belirtilmiş, ancak rapor hesaplamanın yapıldığı dönemler itibariyle ayrıntılı ve açıklayıcı hazırlanmamış olup, denetime elverişli değildir. Ayrıca yukarıdaki açıklamalar ışığında pasif dönem zararının, asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekirken AGİ dahil edilmiş net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır. Bu durumda mahkemece aynı bilirkişiden ayrıntılı, açıklayıcı, yukarıdaki açıklamalara ve denetime uygun ek rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin, dava dilekçesindeki talebi, İİK"nun 67. maddesinde belirtilen itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Her ne kadar davacının ödeme yaptığı dava dışı ..."ın ismi karar başlığında davalı olarak yazılmış ise de, bu yanlışlığın mahallinde düzeltilebilir bir hata olması nedeni ile bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.