
Esas No: 2015/16544
Karar No: 2015/20865
Karar Tarihi: 17.06.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/16544 Esas 2015/20865 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının 2000 yılından bu yana davalı işyerinde çalıştığını, ancak tebliğ edilen ihtarname ile iş sözleşmesinin 28.02.2011 tarihinde feshedildiğini, fesih nedeni olarak iki hususa dayanıldığını, 09.04.2010 tarihinde işyerinde hırsızlık yaptığı, bazı aylarda raporlu olarak işyerine gelmediğinin ileri sürüldüğünü, hırsızlık iddiasının gerçek olmadığını, davalının iddia ettiği eylem nedeniyle on ay sonra fesih hakkını kullandığını, altı iş günü içinde fesih hakkının kullanılması gerektiğini, devamsızlık konusunda da işveren iddiasının doğru olmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı işyerinde 08.08.2000 tarihi ile 01.03.2011 tarihleri arasında sendikalı imalat işçisi olarak çalıştığını, davacının maaşına, kredi kullandığı bankalar tarafından haciz konulduğunu, davacı ve bir çalışan aleyhine hırsızlık suçlaması için yapılan suç duyurusu ile ceza davası açıldığını, bu olay nedeniyle işverenin davacıya karşı güveninin ortadan kalktığını, davacının süreli olarak rapor aldığını, bu nedenlerle davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ceza davasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bir davadaki asıl sorun hakkında karar verilebilmesi için daha önce çözülmesi gereken bir sorunun başka bir mahkeme tarafından başka bir davada karara bağlanması gereken hallerde bekletici mesele sözkonusu olur.
Derdest olan bir davanın sonuçlanmasının başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için bekletici mesele yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması ve iki dava arasında bağlantı bulunması gerekir. Mevcut olup olmadığı diğer davada kesin olarak karara bağlanacak olan hukuki ilişkinin, kısmen veya tamamen bekletilerek davaya etkili olması başka bir ifadeyle diğer dava hakkında verilecek hükmün bekletilerek davada verilecek hükmü etkileyecek nitelikte olması gerekir.
Davacı hakkında ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/350 esas sayılı dosyası ile hırsızlık suçundan dava açıldığı, verilen beraat kararının temyiz aşamasında olduğu ve henüz neticelenmediği anlaşılmaktadır. Sözkonusu ceza davası feshe konu eylemlerle ilgili olup, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebi açısından maddi olgunun açıklığa kavuşması için ceza davası bekletici mesele yapılmalıdır. Ceza davasının sonucu beklenmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.