Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4182
Karar No: 2020/6368
Karar Tarihi: 11.11.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/4182 Esas 2020/6368 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/4182 E.  ,  2020/6368 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalıların murisi ... ile kardeş olduklarını, kardeşi ile ortak yapılan inşaatın paylaşıldığını ve kendisine 3 ve 4 no’lu bağımsız bölümlerin düştüğünü, 1998 yılında işlerinin bozulması üzerine adına kayıtlı tüm taşınmazları alacaklılardan korunmak için davalıların murisi kardeşine devrettiğini, kardeşinin 2006 yılında vefatı üzerine taşınmazların davalılara geçtiğini, davalıların gerçekte kendisine ait olan 4 no’lu bağımsız bölümü sattıklarını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taşınmazın bilirkişiler marifetiyle tespit edilecek değerinin davalılardan tahsilini istemiş; bilahare talebini 88.649,79 TL üzerinden ıslah etmiştir.
    Davalılar, davacının dayandığı taahhütname başlıklı belgenin gerçeği yansıtmadığını, söz konusu belgenin boş olarak imzalandığını ve davacının oğlu tarafından ele geçirilip gerçeği aykırı olarak doldurularak oluşturulmuş sahte bir belge olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen hükmün davalılar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. HD’nin 21.5.2015 tarih ve 2015/9843 E. -2015/16264 K. sayılı ilamı ile ".... Davalıların gerek temyiz dilekçelerinde, gerekse taraflar arasında görülen Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/363 sayılı dava dosyasında da davalıların adresinin“ Şirinevler” olarak gösterildiği, Tebligat Kanunu 21.maddeye göre tebligat yapıldığı, bilahare davalıların gerçek adreslerinin bu dava dosyasında belirlendiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davalı adresi olarak gösterilen adresin davacı ve oğlunun işyeri adresi olduğu, Bakırköy 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/363 esaslı dava dosyasında aynı adrese Tebligat Kanunu 21. maddeye göre yapılan tebligat üzerine davaya katılmış olmalarının diğer dava dosyasından da haberdar oldukları şeklinde değerlendirilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalılara eldeki dava dosyası için gerçek adreslerine Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılmaksızın savunma hakkı kısıtlanarak, delilleri toplanmadan hüküm tesis edildiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davalıların temyiz taleplerinin süreden reddine ilişkin ek kararın kaldırılarak davalıların temyiz taleplerinin incelenmesi sonucu usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına, bozma sebebine göre
    davalıların sair temyiz taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile; 10.000,00 TL’nin davalılardan eşit olarak alınarak davacıya verilmesine, 78.649,39 TL’nin ıslah tarihi olan 26/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan eşit olarak alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, anlaşmalı olarak davalıların murisine devrettiği taşınmazın davalılar tarafından satılması nedeniyle rayiç bedelinin tahsili talebi ile eldeki davayı açmıştır. Davanın kabulüne ilişkin kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. HD’nin 21.5.2015 tarih ve 2015/9843 E. -2015/16264 K. sayılı ilamı ile bozma kararı verilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorunludur. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen ilkelere aykırı bulunması, usule uygun olmadığından bir bozma nedenidir. Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre, Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Somut olayda, davalıların gerçek adreslerine Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılmaksızın savunma hakkı kısıtlanarak, delilleri toplanmadan hüküm tesis edildiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiş olup, Mahkemece bozmaya uyulduğu halde davalılara savunma ve delillerini sunmak üzere süre verilmemiş ve delilleri değerlendirilmemiştir. O halde Mahkemece, bozma ilamına uygun olarak davalılara savunma imkanı tanınması, delillerini sunmak üzere kesin mehil verilmesi, taraf delilleri ile iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılacak değerlendirme sonucu hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2- Bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi