22. Hukuk Dairesi 2014/11550 E. , 2015/20850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı şirket tarafından müvekkilleri aleyhine ... 2013/6263 esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkili Alpay Kıymaz"ın davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, müvekkili ..."a işe başlarken boş senet imzalatıldığını ve diğer müvekkilleri ..."ün de bu senede imza attığını ve senedin bu şekilde düzenlendiğini, müvekkilinin senet baskısı altında çalıştırılması ve tehdit edilerek, işyerine kapatılmak sureti ile imzası alınmaya çalışılması üzerine müvekkilinin davalı firma hakkında 16.05.2013 tarihinde suç duyurusunda bulunduğu, sonrasında işten ayrılması üzerine davalı tarafından boş senedin 17.000,00 TL bedelli olarak asılsız yere doldurularak İcra Müdürlüğünde icraya konulduğunu, davalının müvekkilinin alacaklarını engellemek için böyle birşey yaptığını belirterek, davalının kötü niyetli olarak keyfi bir şekilde doldurduğu ve icraya koyduğu takibin durdurulmasına ve % 20"dan az olmamak üzere müvekkil lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, icraya konulan senedin davacı ..."ın borçlarına karşılık olarak yapıldığını, diğer davacının da kefil olarak imzası bulunduğunu, davacının borçlarını ödediğine dair elinde yazılı bir belge bulunmadığını, davacının borçlarını ödemediğini, davacıya dosyada sunulan belgelerdeki miktarlarda mal teslim ettiklerini, ancak bu malları davacının kendilerine geri iade etmediğini, satış noktaları ile yapılan görüşmelerde satış bedellerinin davacı ..."a teslim edildiğini veyahut fazla ödeme yapıldığını öğrendikleri, davacının aldığı parayı zimmetine geçirdiğini, borcu olan ve mal alamayan firmalara mal vermek için başka firmalara mal satmış gibi göstererek o kişilere mal verdiğini ve sahte fatura düzenlediğini, bu konu ile ilgili savunmasının alındığını, kendisinin işyerinden ayrıldıktan kırk gün sonra suç duyurusunda bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini ve % 20"den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmesilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, takip konusu alacak üzerinden % 20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İcra İflas Kanunu"nun 67/2. maddesi uyarınca alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanı sıra, alacaklı davalının ayrıca kötüniyetli olması da gerekir. Başka bir deyişle, davalı alacaklı icra takibi yapmakta kötüniyetli değilse aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Dava konusu olayda, davalının kötüniyetli olduğu davacı tarafından ispat edilememiştir. Bu durumda davalı aleyhine kötüniyet tazminatı şartlarının oluştuğu kabul edilemez. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “Takip konusu alacağın % 20 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin tamamen hükümden çıkartılarak hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.