Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4398
Karar No: 2018/6781
Karar Tarihi: 27.09.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4398 Esas 2018/6781 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/4398 E.  ,  2018/6781 K.

    "İçtihat Metni"

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Davacı ... vekili Av. ... ile davalılar 1-Sosyal Güvenlik Kurumu vekili Av. ..., 2-..., 3-... aralarındaki tespit davası hakkında ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesince verilen 19/02/2016 gün ve 2012/51 Esas, 2016/257 Karar sayılı kararın bozulmasına ilişkin Dairemizin 22/02/2018 gün ve 2016/11022 Esas, 2018/1569 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    İş mahkemelerinden verilen kararlar ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu bulunmamaktadır. Ne var ki, Yargıtay onama ve bozma kararlarında maddi yanılgı bulunması halinde usulî kazanılmış haktan söz edilemeyeceği, giderek maddi yanılgının düzeltilmesi gerektiği Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş içtihatlarındandır.
    Dairemizin, 22.02.2018 gün ve 2016/11022 Esas, 2018/1569 Karar no"lu ilamı ile yerel Mahkemece kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de Dairemiz bozma ilamı kararının elektronik ortam(UYAP)a yüklenmesi esnasında, maddi hata sonucu kalem tarafından farklı kararın kaydedildiği ve elektronik ortam(UYAP)a sehven aktarıldığı, bu husustaki maddi hatanın giderilmesi için tarafların talebi doğrultusunda maddi hata nedeniyle dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca maddi hatanın varlığı kabul edilmeli ve Dairemizin anılan bozma ilamı ortadan kaldırılmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, maddi hata talebinin kabulüyle Dairemizin 22.02.2018 gün ve 2016/11022 Esas, 2018/1569 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA ve elektronik ortam(UYAP)dan SİLİNMESİNE,
    Yerel Mahkeme"nin 19.02.2016 gün ve 2012/51 Esas, 2016/257 Karar nolu ilamının incelenmesine gelince;
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı ... davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 31/08/1996 - 05/01/1998 tarihleri arasındaki talebinin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, davacının 05/01/1998 - 06/05/2001 tarihleri arasındaki dönem yönünden ( ... Gıda San. Ve Tic. A.Ş."ye ait ... sicil numaralı işyeri) talebinin reddine, davacının 07/05/2001 - 08/10/2007 tarihleri arasında davalı ... ve ... İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş."ye ait ... sicil numaralı işyerinde 2192 gün çalışmasının bulunduğunun bu çalışmalarının 945 gününün SGK"ya bildirildiğinin 1247 gününün ise bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Somut olayda, ihtilaflı dönemin tamamında çalışan kayıtlı ve tarafsız bordro tanıkları dinlenmeden eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır.
    Öte yandan; davacının 31.08.1996-05.01.1998 tarihleri arasındaki sürelerin hak düşürücü süreye uğradığı gerekçesi ile reddine karar verilmişse de, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
    Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği açık olup, davalı işveren tarafından 05.01.1998 tarihinde işe giriş bildirgesi verilmiş olup, davacı 1996-2007 yılları arasında kesintisiz geçen çalışmalarının tespitini istemekle, 1996-1998 yılları arasındaki sürenin de hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Mahkemece yapılacak iş, davacı adına 05.01.1998 tarihli işe giriş bildirgesi düzenlendiğinden 1998 yılı öncesine ait sürelerin hak düşürücü süreye uğramayacağı dikkate alınarak, beyanları alınan tanıkların hizmet cetvelleri hizmet cetvellerinde geçen işyeri kayıtları alınıp, nizalı dönemin tamamında çalışmalarının olup olmadığı tespit edilmeli,bu tanıkların beyanları ile yetinilmediği takdirde ihtilaflı döneme ilişkin bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak ve davacının sürekli mi kesintili mi çalıştığını hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyarak toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz tanık beyanları ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı ... davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi