5. Ceza Dairesi 2019/7122 E. , 2019/9642 K.
"İçtihat Metni"
Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının; askeri eşyayı çalmak, askeri aracı hususi menfaatinde kullanmak ve harp aracını hususi menfaatinde kullanmak suçlarından şüpheliler Dz.P.Yzb. ..., Dz.Yzb. ..., Dz.Ütğm. Haşan Alp Koruyucu, Dz.Ütğm. ..., Dz.P.Kd.Ütğm. ..., Y/S Asb.Kd.Bçvş ..., ...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,....,...,..., haklarında yürüttüğü 2016/205 Ö.Ş. Esas sayılı soruşturma dosyası incelenmiştir.
Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının 04 Kasım 2016 tarihli ve 2016/205 Ö.Ş. Esas, 2016/22 sayılı Kararı ile özetle;
a. 15 Temmuz 2016 günü FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarınca kalkışılan menfur darbe girişimi kapsamında yukarıda adı geçen şüphelilerce Sualtı Taarruz (SAT) Komutanlığına ait silah ve mühimmat deposundan, kararda bahsi geçen çok sayıda ve farklı tiplerde silah ve mühimmatın depoyu gören kameralar tahrip olunmak ve kapı kilitleri kırılmak suretiyle çalınarak hizmete mahsus araçlara yüklenip İstanbul/Yeşilyurt Hava Harp Okulu Komutanlığına götürüldüğü, ardından bir kısım şüphelilerce silah ve mühimmatın uçak pistinde CASA uçağına yüklendiği, devamında bir kısım şüphelilerin Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan CASA uçağıyla havalandıkları, uçağın istikametinin başta Muğla/Dalaman olduğu ve sonrasında uçuş rotasının Ankara Akıncı üssüne yönlendirildiği, uçağın Akıncı üssüne inişini müteakip şüphelilerin menfur darbe girişimine iştirak ettikleri, şüphelilerin Sualtı Taarruz Komutanlığı envanterinden çaldıkları silah, mühimmat ve askeri malzemenin bedelinin 2.855.429,06 TL olduğu, ayrıca üç adet askeri hizmet aracının Hava Harp Okulu Komutanlığına naklinde ise 186,24 TL hazine zararı oluştuğu, keza CASA uçağının Hava Harp Okulu Komutanlığından Ankara Akıncı üssüne uçuşu nedeniyle Askeri Savcılıkça bedel zikredilmeksizin hazine zararının oluştuğuna işaret edildiği, böylelikle bir kısım şüphelilerin askeri eşyayı çalmak, askeri aracı hususi menfaatinde kullanmak ve harp aracını hususi menfaatinde kullanmak suçlarını işledikleri;
b. Bir kısım şüphelilerin menfur darbe girişimine katılmak için hazırlıklar yaparak Sualtı Eğitim Merkezi Komutanlığı hafif silah ambarından çok sayıda ve farklı tiplerde silah ve mühimmatı çaldıkları ve ayrıca şüpheli Dz.Kur.Bnb. Hakan Egemen tarafından, SAS timi hazırlık eğitimine, eğitim ihtiyacından fazla ve darbe girişiminde kullanılmak üzere 60 kalem mühimmat götürüldüğü, bunlardan 60 kalem olarak belirlenen mühimmatın bedelinin 90.038,32 TL olduğu, ayrıca Sualtı Eğitim Merkezi Komutanlığından çalınan silahların bedelinin ise 159.137,00 TL olduğu; şüphelilerin olay günü SAT Komutanlığı subay salonuna getirilen silah ve mühimmatı alarak SAT Komutanlığından çıkış yaptıkları, böylelikle bir kısım şüphelilerin askeri aracı hususi menfaatinde kullanmak suçunu işledikleri;
c. Darbe girişiminin bertaraf edilmesi neticesinde şüphelilerin kullanması için çalınan silahların ve sair askeri eşyanın çeşitli yerlere gizlendiğinin anlaşıldığı, böylelikle bir kısım şüphelilerin askeri eşyayı gizlemek suçunu işledikleri anlaşıldığından bahisle; şüphelilerin atılı eylemlerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı İhlal, 311. maddesinde düzenlenen Yasama Organına karşı suç ve 312. maddesinde düzenlenen Hükümete karşı suç eylemleriyle tipiklik arz ettiği, bahse konu suçlardan dolayı asker kişiler hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma görev ve yetkisinin adli yargı mercilerine ait olduğu, zikredilen maddelerin her birinde, ilgili suçların işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunacağı yönündeki düzenlemeye göre, şüphelilerin işledikleri sivil suçlardan ayrı olarak eylemlerin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununda düzenlenen askeri eşyayı çalmak, askeri eşyayı gizlemek, askeri eşyayı kasten tahrip etmek, askeri aracı ve askeri harp malzemesini hususi menfaatinde kullanmak suçlarını da oluşturmakla birlikte 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309/2, 311/2 ve 312/2.
maddelerinde, failin bu suçları işlerken aynı zamanda başka suçları da işlemeleri halinde gerçek içtima kuralı uygulanarak ayrıca bu suçlardan da cezalandırılacağını belirten hükmü karşısında, darbeye teşebbüs eyleminden ötürü şüpheliler hakkında soruşturma ve kovuşturma yapacak olan adli yargı mercilerinin şüphelilerin üzerine atılı askeri eşyayı çalmak, askeri eşyayı gizlemek, askeri eşyayı kasten tahrip etmek, askeri aracı ve askeri harp malzemesini hususi menfaatinde kullanmak suçlarından da yargılama yapmaya görevli ve yetkili olacağı; keza 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 8. maddesi gereğince şüphelilerin darbe teşebbüsündeki eylemleri kapsamında işledikleri askeri suçlar açısından fiilde ve şahısta bağlantı ve bağlılık bulunduğu, bu nedenle atılı askeri suçlardan şüpheliler hakkında görevsizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatiyle, tüm şüpheliler hakkında 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 145’inci, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309/2, 311/2 ve 312/2’nci, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 8’inci ve 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü Kanununun 112’nci maddeleri gereğince Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı lehine görevsizliğine karar verildiği anlaşılmıştır.
İşbu karara şüpheliler; ...,...,...,...,..., ...,...,...,...,....,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,...,..., ..., ... tarafından muhtelif dilekçelerle itiraz olunduğu; itiraz üzerine soruşturma dosyasının gönderildiği itiraz merci olan 1’inci Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 09/12/2016 tarihli ve 2016/1040-166 Evr.-K. sayılı duruşmasız işlere dair kararıyla özetle; şüphelilere atılı askeri eşyayı çalmak, askeri eşyayı kasten terk, tahrip etmek yahut gizlemek ve askeri eşyayı hususi menfaatinde kullanmak suçlarından Askeri Savcılıkça soruşturma yürütüldüğü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” başlıklı 309/2, 311/2 ve 312/2’nci maddelerinde “Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.” şeklindeki düzenleme uyarınca şüpheliler hakkında zikrolunan askeri suçlardan soruşturma ve kovuşturma yapma görevinin 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü Kanununun 9, 12 ve 17. maddeleri gereğince askeri yargıya ait olduğu gerekçesiyle itirazın kabulü ile Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının 04 Kasım 2016 tarihli ve 2016/205 Ö.Ş. Esas, 2016/22 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına oy çokluğu ile karar verildiği anlaşılmıştır.
İtiraz mercince verilen bu karar üzerine Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının 06 Ocak 2017 tarihli ve AS.SAV.: 36695478-2016/344 M.Y. sayılı yazısı EK’inde soruşturma dosyası Milli Savunma Bakanlığına gönderilerek, 1’inci Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 09/12/2016 tarihli ve 2016/1040-166 Evr.-K. sayılı Duruşmasız İşlere Dair Kararının;
Yapılan inceleme neticesinde; şüphelilere müsnet ve görevsizlik kararına konu, askeri suç kapsamındaki eylemlerin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Anayasal Düzene ve Bu
Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar başlıklı 309, 311 ve 312. maddeleri kapsamında adli yargı mercilerince soruşturulan eylemler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309/2, 311/2 ve 312/2’nci maddelerinde “Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.” şeklindeki düzenleme uyarınca içtima kuralı uygulanmak suretiyle ceza tayini yapılacağının kanun koyucu tarafından belirlendiği, bu durumda Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uyarınca yapılacak soruşturma ve kovuşturma kapsamında, şüphelilerin esasen askeri suç kapsamında kalan müsnet eylemlerinin de değerlendirilip karara bağlanması gerektiği, dolayısıyla Askeri Savcılığın görevsizlik kararına konu suç eylemlerini soruşturma ve kovuşturma görevinin adli yargı mercilerine ait olduğundan bahisle 353 sayılı Kanunun 243’üncü maddesi gereğince bozulması lüzumu Milli Savunma Bakanlığının 27/01/2017 tarihli, MÜS.YRD.: 51393309-9010-819-17/As.Adlt. ve Kan.Gn.Md.As.Adlt.Czev. ve Müt.D.Rap.Tet. ve işl.Ş.(31-3-2017) sayılı “Kanun Yararına Bozma istemi” konulu yazısı üzerine Askeri Yargıtay Başsavcılığının 07/02/2017 günlü ve 2017/209 sayılı tebliğnamesi düzenlenmiş, 25/08/2017 tarihli ve 30165 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 36. maddesinde belirtilen "Kaldırılan Askeri Yargı mercilerinde görülmekte olan, dosyalardan Askeri Yargıtayda olanlar... Yargıtay"a gönderilir" hükmü uyarınca anılan istem Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı 1’inci Ordu Komutanlığı Zeynepkamil-Üsküdar/İstanbul Askeri Mahkemesince verilen 09/12/2016 tarihli ve 2016/1040-166 Evr.-K. sayılı Duruşmasız İşlere Dair Kararın CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mercince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 14/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.