4. Hukuk Dairesi 2016/4191 E. , 2018/342 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 11/09/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalıların ... hattında çalışan ... isimli otobüs firmasını işlettiklerini, davacının olay günü ...’ye gitmek üzere otobüse bindiğini ancak bileti olmadığı için aralarında çıkan tartışma sonucu davalılar tarafından araçtan indirilerek dövüldüğünü, davalıların ceza yargılaması sonucu mahkum olduklarını belirterek müvekkilinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalıların eylemleri nedeniyle davacının vücut bütünlüğünün ihlal edildiği, tedavisi nedeniyle masraf yapmak zorunda kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; dava konusu olay nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/212 esas, 2014/457 karar sayılı dosyasındaki davalıların, davacıyı 2. (orta) derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralamaktan yargılandıkları, davalı ... hakkında verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 3. Ceza Dairesince onanarak, diğer davalı ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın
karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olayın oluş biçimi, davacının yaralanma derecesi, tanık beyanları ve ceza mahkemesinin kararı ile yukarıda açıklanan ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.