23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5590 Karar No: 2016/2265 Karar Tarihi: 02.03.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5590 Esas 2016/2265 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kendisini bir firma sahibi olarak tanıtıp borç alarak dolandırmak suçundan 1 yıl hapis cezası ve 2000 TL adli para cezası ile cezalandırıldı. Sanığın tevil yolu ile ikrarı, katılana yapılan dolandırıcılık eylemi, vergi dairesi yazısı, kolluk tutanağı ve dosya kapsamına göre suçun oluştuğu kabul edildi. Hüküm fıkrasında verilen 100 gün adli para cezası ise yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden alt sınırın üzerinde tayin edildiği için bozuldu ve yerine 5 gün adli para cezası konuldu. Kararda yer alan kanun maddeleri 5237 sayılı TCK’nın 157/1. ve 53/1. maddeleridir.
23. Ceza Dairesi 2015/5590 E. , 2016/2265 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 53 maddeleri gereğince sanığın 1 yıl hapis cezası ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, katılana kendisini ... firmasının sahibi olarak tanıtarak 30 adet kuzusunu 5.000 TL"ye satın aldığı, alış veriş sonrasında borcuna karşılık üzerinde ismi ve adresi yazılı - bastırılmış bir belgeyi düzenleyerek verdiği ancak daha sonra yapılan araştırmada sanığın böyle bir iş yerinin olmadığının tespit edildiği ve sanığın da borcunu ödemediği, bu şekilde sanığın haksız menfaat sağladığı iddia olunan olayda, sanığın tevil yollu ikrarı, katılan beyanları, vergi dairesi yazısı, 17.03.2009 tarihli kolluk tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve dairece düzeltilen husus dışındaki hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak ; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 100 gün olarak tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “100 gün” ve “2.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” ibareleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.