5. Hukuk Dairesi 2020/10218 E. , 2021/4237 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1)Dava konusu taşınmazlar için Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemi ile açılan ve Dairemizin 2017/33302 E. sayılı ilamı ile denetimden geçen dava dosyasında 739 ve 740 parsellerin 06.02.2014 değerlendirme tarihi itibariyle metrekaresine 394,21 TL değer biçildiği halde, 25.11.2014 değerlendirme tarihi itibari ile dava konusu taşınmazların metrekaresine 382,33 TL değer biçildiğinden rapor inandırıcı bulunmamıştır.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu 739 ve 740 parsel sayılı taşınmazların 5.174,60 m2 ve 1.760,59 m2"lik kısımlarının kamulaştırılması için Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/125 E.-2017/214 K. sayılı dosyası ile açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemli davada kamulaştırmadan arta kalan ve eldeki davanın konusu olan kısımlar için %10 değer azalışı uygulandığı, kararın 28.08.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu itibarla; dava konusu irtifak hakkı bedelinin taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından mülkiyet kamulaştırmasına konu edilen bölümlerinden arta kalan yüzölçümü üzerinden tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden ve bu dosyada kamulaştırmadan arta kalan kısımlara verilen değer azalış bedeli dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden, Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idare ile bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 29/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.