9. Hukuk Dairesi 2010/44031 E. , 2013/6375 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkı ile ihbar tazminatı farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı şirkete ait işyerinde işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, fesihten sonra kıdem tazminatını eksik ödendiğini, önel süresinin kıdeme eklenmediğini, tazminatın fesih tarihindeki tavana göre hesaplandığını, halbuki TİS’te öngörülen hüküm uyarınca fesih tarihinin kıdem süresine 70 gün eklenmek suretiyle bulunması gerektiğini, bu durumda kıdem tazminatı tavanının değiştiğini ve değişen kıdem tavanına göre hesaplama yapılması gerektiğini, ihbar tazminatına esas günlük brüt ücreti hesaplanırken TİS’te yer alan yemek, çocuk yardımı, yol ücreti alacaklarının tazminat hesabında dikkate alınmadığını veya eksik hesaplandığını öne sürerek; kıdem tazminatı farkı, ve ihbar tazminatı farkının tahsilini talep etmiştir.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin askı dönemi içinde yasal hakları peşin ödenerek feshedildiğini, ibraname verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplu iş sözleşmesinde ihbar öneli tanınarak fesih ile peşin ödeme yoluyla fesih arasında ayırım gözetmeksizin önellerin kıdeme dahil olduğu ve akdin peşin ödeme halinde de önel sonunda feshedilmiş sayıldığının kabul edildiği, bu durum karşısında gerek tazminata esas kıdem gerekse ücret yönünden önellerin sona erip akdin feshedilmiş sayıldığı tarih itibariyle işlem yapılması gerektiği, TİS’nin 4. maddesi hükmüne göre öneller (peşin ödeme halinde de) çalışmışçasına geçen süre niteliği taşıdığından, ihbar öneli tanınarak iş akdi feshedilen işçi gibi davacının da önel esnasında doğan haklardan yararlanarak bu sona erme tarihindeki kıdem tazminatı tavanına bağlı olacağı, arttırılmış önellerin dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davaya konu tazminatı farkı isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki dosya içinde fesih tarihinde uygulanan ve bir önceki döneme ait toplu iş sözleşmeleri bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu hükümlerin değerlendirilebilmesi için mahkemece ilgili toplu iş sözleşmeleri getirtilmeksizin karar verilmiş olması hatalıdır.
Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporunda tazminata esas ücretin tespiti denetime elverişli değildir. İşçinin fesih tarihindeki bürüt ücreti üzerine diğer parasal haklarının eklenmesi ile hangi yevmiyeye ulaşıldığı ve belirlenen miktarın kıdem tazminatı tavanının altında kalıp kalmadığı hususları rapordan anlaşılamamaktadır. İhbar tazminatı bakımından da ihbar öneli içindeki hakların ihbar süresine bölünmesi suretiyle hesaplamaya gidildiği görülmektedir. İhbar tazminatı hesabında işçinin son bürüt yevmiyesi belirlenmeli, fesih tarihinden geriye doğru son bir yılda ödenen parasal hakların toplamının 365’e bölünmesiyle bir güne düşen miktarı eklenerek ihbar tazminatına esas günlük giydirilmiş ücret bulunmalıdır. Daha sonra celp edilecek toplu iş sözleşmesi hükümleri bir değerlendirmeye tabi tutularak olması gereken ihbar öneli üzerinden hesaplama yapılmalı, işverence ödenen miktar düşülmelidir. Mahkemece bu yönlerden gerekli inceleme yapılmalı ve yeniden bilirkişi raporu alınmalı ve gerekirse davalı yararına usulü kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek bir karar verilmelidir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.