Esas No: 2019/4785
Karar No: 2021/3685
Karar Tarihi: 07.06.2021
Danıştay 9. Daire 2019/4785 Esas 2021/3685 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4785
Karar No : 2021/3685
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Telekomünikasyon A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Davacı tarafından, yargı kararı ile iadesine hükmedilen damga vergisi ve noter harcına ilişkin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesi uyarınca faiz ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 120.000 TL faizin ödenmesi istemiyle açılan davayı, davacının ıslah talebinde bulunması üzerine ödenmesini talep ettiği tutarın 2.469.876,94 TL olduğu dikkate alınarak, faiz talebinin 866.948,95 TL'si bakımından kabul eden, fazlaya ilişkin kısmı bakımından reddeden ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden; davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunu ise, kararın redde ilişkin hüküm fıkrasının, ihtilafa neden olan iadeler için 3095 sayılı Kanun kapsamındaki süre için yapılan hesaplamanın hatalı olduğundan bahisle bu hesaplamaya dayanan kısmına yönelik olması ve Mahkemece, redde dair hüküm fıkrasının bu kısmına dayanak aldığı hesaplamanın davalı idareye yaptırılmış olması karşısında, 26/12/2018 günlü istem kararıyla; Hitit Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce 18/09/2000 tarihinde tahsil edilip 15/12/2016 tarihinde iade edilen vergi aslı miktarının 152.007,34.-TL, Mithatpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce 20/03/2001 tarihinde tahsil edilip 22/11/2016 tarihinde iade edilen vergi aslı miktarının 411.843,91.-TL olduğu da gözetilerek; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. hükümünün yürürlüğe girdiği 15/06/2012 tarihine kadar 3095 sayılı Kanunu göre geçerli olan faiz oranlarına, takip eden süreler içinse 213 sayılı Kanunu'nun 112/4. fıkrasına (aynı dönemde 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz oranlarına) göre yapılacak hesaplamanın istenildiği, gönderilen cevaplarda toplam faiz tutarının 1.886.731,39-TL olduğu, redde dair hüküm fıkrasının 15/06/2012 tarihinden sonraki süreler için yapılan hesaplamaya dayanan kısmıyla ilgili miktarda değişiklik olmadığı, istinafa konu edilen kısmında ise mahkemece hükme bağlanan 866.948,95.-TL'ye göre 1.019.782,44.-TL fark meblağın meydana geldiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle kabul edip, vergi mahkemesi kararının redde dair hüküm fıkrasının 1,019.782,44 TL'na ilişkin kısmının kaldırılmasına, dava konusu işlemin istinaf başvurusuna konu edilen kısmının iptaline ve anılan tutarın davacıya ödenmesine hükmeden … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Yargıya intikal eden vergilendirme işlemlerinde, idarece kanuni gecikme faizinin ödenebilmesinin ancak kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi durumunda söz konusu olduğu, yargı kararına istinaden iade edilmesi gereken vergi, resim ve harçlar için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4. maddesi uyarınca faiz ödenmesinin mümkün olmadığı, devletin tahsil ettiği verginin bir kısmının ya da tamamının iadesinde faiz ödenmemesinin Anayasa'ya aykırı olmadığı yönünde Anayasa Mahkemesi kararının bulunduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ:
Anayasa Mahkemesinin 10/2/2011 tarihli ve E.:2008/58, K.: 2011/37 sayılı iptal kararı üzerine, 15/06/2012 tarihli, 28324 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la yeniden düzenlenen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 4. fıkrasında "fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin, fazla veya yersiz tahsilatın, mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihi, diğer hallerde verginin tahsili tarihinden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte, 120. madde hükümlerine göre mükellefe red ve iade edileceği belirtilmiş, yine aynı Kanunla eklenen geçici 29. maddesinde ise bu Kanunun 112. maddesinin 4. fıkrasının, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde uygulanacağı öngörülmüştür.
Bu kapsamda, 213 sayılı Kanun ile daha önce fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerden, sadece vergi hatalarından kaynaklananların iadesinde tecil faiziyle geri ödenmesi öngörülmüş iken, yukarıda metni verilen madde hükümleri ile diğer tüm hallerde, yargı kararıyla tespit edilmiş olanlar dahil olmak üzere, 15/06/2012 tarihinden sonra fazla veya yersiz olarak tahsil edilen vergilerin tecil faiziyle birlikte mükellefe iadesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığa konu vergilerin, davacıdan 2000 ve 2001 yıllarında, yani anılan düzenlemeden önce tahsil edildiği konusunda ihtilaf bulunmadığından, bu husustaki genel kuralları içeren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'da öngörülen yasal faiz oranı uygulanması gerektiğinden, Vergi Mahkemesince, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112/4.maddesinin yürürlüğe girdiği 15/06/2012 tarihinden itibaren düzeltme fişinin davacıya tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için tecil faizi oranında hesaplanan faiz tutarının davacıya ödenmesine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı düşünülmektedir.
Nitekim, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun 10/03/2021 tarih ve E:2021/1, K:2021/3 sayılı Bölge İdare Mahkemesi Kararları Arasındaki Aykırılığın Giderilmesi İstemi Hakkındaki Kararında da 213 sayılı Kanun'un 6322 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen 112/4. maddesi ve yine aynı Kanunla eklenen geçici 29. maddesiyle birlikte 15/06/2012 tarihinden sonra tahsil edilen ve yargı kararı uyarınca iadesi gereken vergilerin 6183 sayılı Kanun'a göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte iade edilmesi mümkün hale geldiği belirtilmiştir.
Bu durumda, temyiz isteminin kısmen kabulü ile 15/06/2012 tarihinden itibaren düzeltme fişinin davacıya tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için tecil faizi oranında hesaplanan faiz tutarının davacıya ödenmesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İleri sürülen iddialar temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.