9. Hukuk Dairesi 2010/44067 E. , 2013/6371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ (KADIKÖY 2.İŞ)
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ev eşyalarının nakli ücreti, ev eşyalarının depolama ücreti, yeniden yerleşim yardımı ücreti, star bonus program alacağı, hisse senedi program alacağı, araba satışından doğan zarar alacağı, sağlık sigortası mahrumiyet alacağı, özel ayrılma paketi alacağı ile manevi tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş, davalı avukatı tarafından duruşma talep edimiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı şirket nezdinde 11.03.1996 tarihinde işe başladığını, şirketin Güney Afrika ofisinde hizmetini sürdürmekte iken çalışması fiilen imkansız hale getirilmek suretiyle iş akdinin haksız ve geçersiz olarak 30.04.2007 tarihinde sona erdirildiğini, hak ettiği kıdem ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin ödenmediğini bildirerek kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti, ev eşyalarının nakli ücreti, ev eşyalarının depolama ücreti, yeniden yerleşim yardımı, star bonus programından, hisse senedi programından, araba satışından doğan zarar, sağlık sigortası mahrumiyetinden, özel ayrılma paketinden, manevi tazminat alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı işveren, davacının 11.03.1996 tarihinden itibaren belirsiz süreli iş akdi ile ... San ve Tic AŞ "de çalıştığını, The ......y firmalarının 2005 tarihinde Global olarak birleşmelerini takiben satış ve dağıtım işinin de birleşme sürecine girdiğini ve davacının 25.05.2006 tarihli iş akdi ile Güney Afrika da finans ve muhasebe departmanında finans müdürü olarak işe başladığını, 2007 yılı şubat ayında müdürü ile yaptığı görüşmede ... "de çalışmaktan mutlu olmadığını belirttiğini ve şirketten ayrılmak istediğini açıkça ifade ettiği, şirketin kendisi ile çalışmaktan son derece memnun olduğunun belirtilmesine rağmen davacı kendi iradesi ile 30.04.2007 tarihinde şirketten ayrıldığını, bu nedenle yasal tazminat ve /veya ayrılış paketi ödemesi almasının mümkün olmadığını bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, davacının hak ettiği yıllık ücretli izin alacağının bulunmadığını, davacı bakımından özel ayrılma paketi talep şartlarının mevcut olmadığını, taşınma masrafları ile ilgili olarak davalı ile irtibata geçmediğini, her hangi bir program ya da bir hisse senedi alacağının bulunmadığını, özel sağlık sigortasının müvekkili şirket tarafından çalışanlarına ve ailesine çalışma süresince sağlanan bir menfaat olduğunu, manevi tazminat talebi şartlarının gerçekleşmediğini bildirerek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın iş sözleşmesinin feshedildiği kabul edilmiş, özel sigorta alacağı, hisse senedi alacağı ve araba satışından doğan zarar ile manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmiş, kararı yasal süresi içinde her iki taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Mahkemece eksik temyiz harcı ve temyiz posta giderinin 7 günlük kesin süreli muhtıranın tebliğine rağmen tamamlanmadığı gerekçesiyle 02.09.2010 tarihli ek karar ile davacı yönünden kararın temyiz edilmemiş sayılmasına dair karar verilmiştir. Davacı vekili ek kararı süresi içinde temyiz etmiştir. Davacı vekili kararı manevi tazminatın reddi yönünden temyiz etmiş olup, reddedilen kısma göre temyiz harcı yatırılmıştır. Bu nedenle temyiz isteğinin reddine dair ek kararın bozularak ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
a) 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b) Mahkemece davacının ekstra paket ödemesiyle ilgili talebinin kabulüne karar verilmiş ve istekle ilgili olarak 182.613,73 TL hüküm altına alınmıştır.
Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 15. maddesinde, davacının yaptığı işin ortadan kalkması, işyerinin kapanması ve yeniden yapılanma gibi nedenlere bağlı iş sözleşmesinin feshi halinde ekstra paket ödemesi öngörülmüştür. 2005 yılı Global Kılavuz başlıklı belgede de ekstra paket ödemesiyle ilgili aynı kriterlere yer verilmiştir. Somut olayda davacının iş sözleşmesinin belirtilen nedenlere bağlı olarak feshedildiği ileri sürülmediği gibi dosya içinde bu yönde yeterli delil bulunmamaktadır. Bu durumda ekstra paket ödemesi yönünden koşulların oluşmadığı kabul edilmelidir. Dairemizin emsal dosya ile ilgili 2010/ 34362 E, 2013/ 593 K. sayılı kararı da bu yöndedir. Mahkemece paket alacağı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde talebin kabulü hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.02.2013 tarihinde oyçokluğu ile karar veril
KARŞI OY
Somut olayda; davacı iş akdinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, işyerinde uygulanmakta olan “özel ayrılma paketi” uyarınca hesaplanacak alacağın kendisine ödenmesini istemiş, davalı işveren ise davacının istifa etmek suretiyle sözleşmeyi kendisinin sonlandırdığını savunmuştur.
Dosya kapsamına göre davacının istifa etmediği anlaşılmakta olup, davalı işveren buna ilişkin bir belge sunmamıştır. Taraflar arasındaki 25 Mayıs 2006 tarihli iş sözleşmesinin 15 inci maddesinde, özel ayrılma paketine hak kazanabilmek için, iş sözleşmesinin işin ortadan kalkması, işyerinin kapanması, yeniden yapılandırma ve benzeri nedenlerle sona erdirilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Davalı işveren, istifaya dayanmasının yansıra 12.12.2007 tarihli cevap dilekçesinde “bir an için davacının istifa etmediği, işverence iş akdinin sona erdirildiği kabul edilse dahi, özel ayrılma paketi şartlarının gerçekleşmediğini” savunmuştur. Davalı tarafından davacının istifa ettiği kanıtlanamadığına göre, iş sözleşmesinin davalı tarafından sonlandırıldığının kabulü zorunludur. Esasen çoğunluk görüşü de bu yöndedir. Bu durumda davalının, ispat hukuku açısından “iş akdini özel ayrılma paketine hak kazanılmayacak şekilde sonlandırdığını” kanıtlaması gerekir. Ancak davalı buna ilişkin de somut bir delil sunamamıştır.
Açıklanan bu durum karşısında; ispat külfeti kendisinde olan davalı savunmasını kanıtlayamadığından, yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk fikrine katılmamaktayım. 21.02.2013