14. Hukuk Dairesi 2018/4108 E. , 2019/2983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki su irtifakı kurulması birleştirilen dava ile suya elatmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.04.2018 gün ve 2017/4158 Esas, 2018/3278 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı-birleştirilen dava davalısı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, zorunlu su irtifakı kurulması, birleştirilen dava suya elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Davacı ..., kardeşi olan ... ile birlikte davalı Hazineye ait 113 ada 37 parsel sayılı tarla niteliğindeki taşınmazın içerisinde su kuyusu açtıklarını, bu sudan birlikte arazilerini suladıklarını, ancak daha sonra kardeşi ..."un sudan yararlanmasını engellediğini ileri sürerek, taşınmazları için su irtifak hakkı kurulmasını istemiştir.
Birleştirilen davada davacı ..., davalı Hazine ait 113 ada 37 parsel sayılı taşınmazda 2005 yılında su kuyusu açtığını, motorla çıkardığı suyu havuza aktarmak suretiyle arazilerini suladığını, diğer davalı ..."un herhangi bir hakkının bulunmadığını, ..."un başka su kaynaklarından yararlandığını belirterek suya elatmasının önlenmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davacıların davalarının reddine, davacılar lehine su rejimi kurulmasına karar verilmiş ise de Dairemizin 16.06.2014 tarihli 2014/3596 Esas, 2014/7978 Karar sayılı ilamı ile, "....davacıların diğer temyiz istemlerinin reddine, davacıların vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile davaya konu suyun bulunduğu 113 ada 37 parsel sayılı taşınmazın sulu değeri ile susuz değeri arasındaki fark esas alınarak davalı Hazine lehine belirlenecek nispi vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar vermek gerekirken davacıların bu su kaynağı ve başka su kaynağından faydalanan tüm taşınmazlarının sulu değeri ile susuz değeri arasındaki fark esas alınarak ayrı ayrı nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların davalarının reddine, davacılar lehine su rejimi kurulmasına, davalı hazine asıl ve birleştirilen davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince takdir olunan 5.800,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı Hazineye verilmesine karar verilmiş ise de asıl ve birleştirilen davaların davacılar vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 29.04.2016 tarihli 2015/17730 Esas, 2016/5223 Karar sayılı ilamı ile, "....09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında usuli kazanılmış hak kuralına değinilmiştir. Anılan içtihadı birleştirme kararında tarif edildiği üzere mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur. Buna da usul hukukunda "usuli müktesep hak" denilmektedir. Mahkeme uyduğu bozma kararına uygun olarak karar vermek zorunda olduğu gibi ilgili Yargıtay Dairesi de kural olarak bozma kararı ile benimsemiş olduğu ilke ile bağlıdır.
Somut uyuşmazlıkta; "Birleştirilen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/354 Esas sayılı dosyasında kendisini vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle davalı Hazine ve ... lehine 19.330TL vekalet ücreti takdir edildiği ve hükmün davalı ... lehine vekalet ücreti takdirine ilişkin bu kısmı bozma kapsamı dışında bırakıldığı ve böylece birleştirilen davanın davalısı ... lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözardı edilerek bozma sonrası verilen kararda ... yararına vekalet ücretine hükmolunmaması doğru görülmemiştir" şeklindeki gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların davalarının reddine, davacılar lehine su rejimi kurulmasına, davalı hazine asıl ve birleştirilen davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince takdir olunan 5.800,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı Hazineye verilmesine, birleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/354 Esas sayılı dosya davalısı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince takdir olunan 19.330,00TL vekalet ücretinin davacı ..."dan alınarak birleşen dosya davalısı ..."a verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı-birleştirilen dava davacısı ... vekili temyizi üzerine, Dairemizin 24.04.2018 tarihli, 2017/4158 Esas - 2018/3278 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Davacı-birleştirilen dava davalısı ... vekili, karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
Birleştirilen dava davalısı ... lehine dava değeri olan 50.000,00TL üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken dava konusu su ile sulanan taşınmazların toplam değeri üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi isabetsizdir. Ayrıca, asıl dava ve birleştirilen dava davalısı Hazine lehine dava değeri olan 50.000,00TL üzerinden vekalet ücreti takdiri ile davacı ve birleştirilen dosya davacısından müteselsil ve müştereken alınarak Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği maddi hata sonucunda bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır. Buna göre de:
1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı - birleştirilen davanın davacısı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemenin 21.02.2012 tarihli ara kararı ile asıl ve birleşen davada davacıların dava konusu su ile suladıkları arazilerin toplam değeri üzerinden harç alınmasına, asıl dava yönünden dava değerinin 118.000,00TL ve birleşen dava yönünden ise 248.000,00TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Asıl davanın davacısı ... 18.05.2012 tarihinde 1.806,30TL, birleşen davanın davacısı ... ise 22.05.2012 tarihinde 3.665,65TL tamamlama harcı yatırmıştır.
Dairemizin 16.06.2014 tarihli 2014/3596 Esas, 2014/7978 Karar sayılı ilamı ile davanın değeri dava konusu suyun bulunduğu 113 ada 37 parsel sayılı taşınmazın sulu değeri ile susuz değeri arasındaki fark olduğu ve bu miktar üzerinden davalı Hazine lehine belirlenecek vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda alınan 21.04.2015 tarihli ek bilirkişi raporu ile dava konusu suyun bulunduğu 113 ada 37 parsel sayılı taşınmazın sulu değerinin 150.000,00TL ve susuz değerinin 100.000,00TL olduğu tespit edilmiş, bu değerler arasındaki fark dikkate alınarak davalı Hazine lehine A.A.Ü.T. Gereğince 5.800,00TL vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Dairemizin 2. bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı-birleştirilen dava davalısı ... lehine 19.330,00TL vekalet ücreti takdir edilerek, davalı-birleştirilen dava davacısı ..."dan alınarak davacı-birleştirilen dava davalısı ..." a verilmesine karar verilmiştir.
Dairemizin 16.06.2014 tarihli 2014/3596 Esas, 2014/7978 Karar sayılı ve 29.04.2016 tarihli 2015/17730 Esas, 2016/5223 Karar sayılı ilamları dikkate alındığında birleştirilen dava davalısı ... lehine dava değeri olan 50.000,00TL üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken dava konusu su ile sulanan taşınmazların toplam değeri üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi isabetsizdir.
Ayrıca, asıl dava ve birleştirilen dava davalısı Hazine lehine dava değeri olan 50.000,00TL üzerinden vekalet ücreti takdiri ile davacı ve birleştirilen dosya davacısından müteselsil ve müştereken alınarak Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
Asıl dava ve birleştirilen davanın reddedilmesine rağmen peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harcın asıl ve birleştirilen dava davacılarına iadesine karar verilmemesi de doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmün temyiz incelemesi sonucunda yukarıda yazılı sebeplerle bozulması gerektiği maddi hata sonucunda bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacı birleştirilen dava davalısı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile dairemizin 24.04.2018 tarihli 2017/4158 Esas, 2018/3278 Karar sayılı bozma ilamına ilaveten hükmün yukarıda belirtilen gerekçeler ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-birleştirilen dava davalısı ..."un karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.04.2018 tarihli, 2017/4158 Esas, 2018/3278 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, 1. bentte açıklanan nedenlerle; davalı-birleştirilen davanın davacısı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı/birleşen davanın davacısı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.