22. Hukuk Dairesi 2014/15726 E. , 2015/20759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalılar avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.06.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar adına Avukat ... ile karşı taraf adına Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde aylık ücret miktarının net 2.250,00 TL olduğu iddia edilmiştir. Davalı tarafça ise ücret bordrolarında gösterilen ücretin gerçeği yansıttığı savunulmuştur.
Ücret bordrolarının incelenmesinden aylık ücretin, asgari ücret seviyesinde tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Dinlenen tanıkların, davacının aylık ücret miktarına yönelik bilgileri bulunmamaktadır. Emsal ücret miktarının Ankara Ticaret Odasından sorulması üzerine, dosyaya gönderilen cevabi yazıda, lise mezunu çalışan emsal işçinin 1.000,00 TL alabileceği, üniversite mezunu ise 1.500,00 TL alabileceği bildirilmiştir.
Mahkemece, salt iddiaya itibar edilerek, aylık ücretin net 2.250,00 TL olduğunun kabul edilmesi hatalı olduğu gibi, yapılan emsal ücret araştırması da yetersizdir. Anılan sebeple, öncelikle, davacının eğitim durumuna ilişkin, diploma, mesleki yetkinlik belgesi ve sair belgelerin davacı taraftan istenilmesi gereklidir. Ardından, işçinin eğitim durumu, meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek aylık ücret miktarına yönelik uyuşmazlık çözümlenmelidir. Neticeye göre, hüküm altına alınan alacakların miktarları yeniden hesaplanmalıdır.
Kabule göre de;
Mahkemece, hüküm altına alınan ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarında, dava edilen miktarlara temerrüt tarihinden itibaren, ıslah edilen miktarlara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmiş ise de, temerrüdün varlığı karşısında, hüküm altına alınan ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının tamamı yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gereklidir. Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bakımından ise, mahkemece anılan alacakta, dava edilen kısma temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Ne var ki, temerrüt ihtarnamesinde ulusal bayram ve genel tatil ücreti açıkça talep edilmemiştir. Temerrüdün gerçekleşmesi için talep edilen alacakların ismen açıkça belirtilmesinin gerektiği nazara alındığında, "varsa sair alacaklarımın" ifadesinin kullanılmış olması, uyuşmazlığa konu ulusal bayram ve genel tatil ücreti bakımından davalıları temerrüde düşürmez. Bu halde, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağında, dava ve ıslah tarihlerinin esas alınarak faiz işletilmesine karar verilmesi gereklidir. Bu yönlerin nazara alınmadan faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesi hatalı olmuştur.
Davanın kabul edilen miktarına göre, kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 3.754,34 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 2.100,55 TL vekalet ücretine hükmedilmesi bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıda yazılı sebeplerden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya, davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi