1. Hukuk Dairesi 2020/1287 E. , 2020/3552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ... HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusu .... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, yerel mahkeme kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.07.2020 Salı günü saat 09.10"da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil-tazminat, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanları ..."nun maliki olduğu ... ada ... ve ... - ... ada ... ve ... -... ada ... ve ... - ... ada ..., ... ve ...- ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını 23.03.2007 tarihli ölünceye kadar bakım akdi ile davalı torunlarına temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiş, aşamada ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden taleplerini bedel olarak istediğini bildirerek davasını ıslah etmiştir.
Davalılar, davacının anne ve babasına bakmadığını, muris ..."nin bir miktar malını satarak bakımını karşıladığını, muris ... ..."nun ise ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile devir yaparak bakımını kendilerine bıraktığını, murisin tüm bakım gözetim ve tedavi masraflarını karşıladıklarını, bakım sözleşmesinin gereklerini eksiksiz şekilde yerine getirdiklerini, tapu devir işlemlerinde muvazaa ve hukuki işlemi sakatlayacak bir husus bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, yapılan temliki işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi; dava konusu edilen ... ada ... ve ... parseller dışındaki taşınmazların mirasbırakan tarafından davalılara ölünceye kadar bakım
akdi ile temlikinin muvazaalı olduğu, bu nedenle davalıların bu parsellere yönelik istinaf taleplerinin yerinde görülmediği, ancak eski ... ada ... parsel ve yenisi ... ada ... parsel ile ... ada ... parsel yenisi ... ada ... parsel iken sonradan ... parsel olan taşınmazlar yönünden davacının ıslah ile birlikte 91.200 TL ayrı ayrı olmak üzere tazminat talebinde bulunduğu, dava dilekçesinde tazminat isteği bulunmadığı ve ıslah suretiyle de yeni bir talepte bulunulamayacağı gerekçesi ile bedel isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, açılan davanın kısmen kabulü ile ... ada ... ve ... - ... ada ... ve ... - ... ada ..., ..., ..., ... ve ... - ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının .../... oranında iptali ile, iptal edilen .../... hissenin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, temyiz aşamasında taraflar 22.06.2020 tarihli dilekçeleri ile aralarında sulh sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince hükmün bozulmasına karar verilmesini istediklerini bildirmişlerdir.
Bilindiği ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 313/1 maddesinde düzenlendiği üzere sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. HMK’nın 314. maddesinde sulhun hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. HMK’nın 315/1 maddesi ise “Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmünü amirdir.
Hal böyle olunca, hükümden sonra ortaya çıkan ve temyiz incelemesine engel oluşturan sulh bakımından hüküm verme yetkisi hükmü veren mahkemeye ait olduğundan, bu konuda bir karar verilmek üzere hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2 maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.