23. Hukuk Dairesi 2016/7057 E. , 2019/3722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkiline bir adet daire ile bir adet dükkan verilmesi konusunda davalı yüklenici ile anlaştıklarını, davalı yüklenicinin anlaşma gereğince bir adet dairenin tapusunu müvekkiline verdiğini, ancak dükkanın tapusunun devrine yanaşmadığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı 161 ada, 17 parsel 15 no.lu dükkanın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde dükkanın değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından davacıya ait arsanın adi yazılı satış protokolü ile satın alındığını, davacının muhtelif zamanlarda müvekkilinden paralar aldığını ve bu paralara binaen ikinci bir adi yazılı sözleşme düzenlendiğini, davacıya taahhüt edilen 50 m² dükkanın, karşılıklı anlaşarak 25 m²"ye düşürüldüğünü, emekliliği için SGK"ya ödemesi gereken toplu para olduğunu söyleyerek müvekkilinden tekrar para aldığını, bunun bedeli olarak elinde bulunan müvekkilinin imzasını taşıyan adi yazılı satış sözleşmesini iptal ederek müvekkiline ibraz ettiğini ve tarafların birbirinden hak ve alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin adi yazılı olduğu, adi yazılı sözleşmeye dayanılarak dava konusu taşınmazın tapusunun devir ve tescilinin istenemeyeceği, davalı yüklenici tarafından davacı arsa sahibine verilmesi taahhüt edilen 50 m²’lik dükkanın 20 m²"lik kısmının davacıya verilen borç paraya karşılık olarak sayıldığı, geri kalan 30 m²’lik dükkanın davacı arsa sahibine verilmesi gerektiği halde verilmediği ve bedelinin davacıya ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle, davacının tescil istemli davasının reddine, bedel istemli davasının kabulü ile 70.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
HMK"nın 111. madde 1. fıkrasında davacının aynı davalıya karşı asillik -ferilik ilişkisi kurmak suretiyle talepte bulunabileceği 2. fıkrasında ise asıl talep reddilmeden fer"i talebin incelenemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda davacı vekilinin asli talebi tapu iptali tescildir. Dava konusu 15 no.lu iş yeri niteliğindeki bağımsız bölümün fiili yüzölçümünün 24,81 m² olduğu, tapu kaydında 20/651 arsa paylı olarak davalı adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Bu durumda mahkemece, davacı arsa sahibinin davalı yükleniciden fiili yüzölçümü 24,81 m² olan dava konusu 15 no.lu iş yeri niteliğindeki bağımsız bölümün tapu iptali ve tescilini talep ettiği ve bağımsız bölümün tapu kaydının davalı adına kayıtlı olduğu göz önünde bulundurularak, terditli taleplerinden ilki olan tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bedele hükmedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yapılan harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan temyizpeşin harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.