Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1041
Karar No: 2017/2589
Karar Tarihi: 16.06.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1041 Esas 2017/2589 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı iş sahibi, yapılan icra takibine itirazın iptâli talebiyle dava açılmıştır. Davacı yüklenici, belediye bloklarına takılan pay ölçerler ve vanaların işçiliğini üstlenerek iş tamamlamış ancak bedelinin ödenmemesi nedeniyle takip başlatmak zorunda kalmıştır. Davalı ise işin kendileri tarafından yapılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, yapılan incelemeler sonucunda davacının işi yaptığına dair belgelerin sunulması nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak kanunen gerekli şartların yerine getirilmediği için hüküm bozulmuştur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. maddesi gereği, iş sözleşmelerinin zorunlu şekle tabi olmadığı ancak inkâr edildiğinde yazılı delille ispat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca HMK'nin 200 ve 202. maddeleri gereği, senetle ispat zorunluluğu bulunan durumlarda delil başlangıcının bulunmadığı ve tanık dinlenebileceği ifade edilmiştir.
15. Hukuk Dairesi         2016/1041 E.  ,  2017/2589 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı yüklenici davalıya ait belediye blokları N bloktaki dairelere şirkete ait ısı pay ölçerler ile therm rad vanalarının işçiliği ile dahil olmak üzere taktığını, işin bedelinin 25.034,64 TL olduğunu, bedelin ödenmemesi nedeni ile takip başlattıklarını ve takibe itiraz edildiğini iddia etmiş, davalı ise akdî ilişkiyi inkâr ederek, işin dava dışı 3. kişi tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dinlenen davalı tanıklarının pay ölçer ve vanaların ölçü mühendislik tarafından yapıldığını beyan ettiği, davacı şirketin davalıya gönderdiği faturayı ve tebliğ suretini sunduğu, davaya konu işi yaptığını beyan eden ihbar edilen Erantaş Mühendislik yetkilisi Hüseyin Avni Eren"in duruşmadaki beyanının aksine yetki belgesi ve işi yaptığına dair evrak ve faturayı sunmadığı ve bu nedenle dava konusu işin davacı tarafından yapıldığının kabul edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bu aşamada niteliği itibarıyla kurulduğu iddia edilen temel hukuksal ilişki dava ve fatura tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 470. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesidir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Ancak, sözlü yapılan sözleşme inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir. Davacı tarafça dava değerine göre akdî ilişkinin varlığına dair yazılı delil ibraz edilmemiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibin beşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibin beşyüz Türk lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda bu maddedeki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. HMK"nın 202. maddeye göre senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.
    Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir. Somut olayda tanıkla ispatı mümkün kılan yazılı delil başlangıcı ve yakınlık ilişkisi bulunmamaktadır. Faturanın varlığı, tebliğ edildiği kanıtlanamadığı gibi tebliğ edildiği ve itiraz edilmediği kabul edilse dahi tek başına akdî ilişkinin varlığını kabule yeterli değildir. Ayrıca ihbar olunan kişinin işin yapıldığına dair belgeleri sunmamasının da ispat açısından davacı lehine değerlendirilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle belirtilen deliller ile akdî ilişki ispatlanamamış olsa da davacı dava dilekçesinin deliller kısmında açıkça yemin deliline dayandığını bildirdiğinden davacıya akdî ilişkinin varlığı konusunda yemin yöneltme hakkının varlığının hatırlatılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken akdî ilişkinin kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle hatalı değerlendirme ve eksik inceleme nedeni ile verilen kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi