17. Hukuk Dairesi 2016/4381 E. , 2019/566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; 25/05/2012 tarihinde meydana gelen çift taraflı kazada davalılardan ..."ın asli kusurlu, ölen ..."in ise tali kusurlu olduğunun rapor edildiği, bu nedenlerden dolayı 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan olay tarihinden itibaren yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline, ... için 20.000,00 TL, ... için 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ... ve ..."dan olay tarihinden itibaren yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili ve ... Sigorta vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacıların maddi tazminat talebinin 74.697,44 TL yönünden kabulü ile 59.757,95 TL"sinin davalılar ... ve ..."dan olay tarihi olan
25/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalı ... Şirketinden ise dava tarihi olan 20/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 14.939,49 TL"sinin davalı ... Şirketinden dava tarihi olan 20/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, davacı ..."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL"nin davalılar ... ve ..."dan olay tarihi olan 25/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı ..."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL"nin davalılar ... ve ..."dan olay tarihi olan 25/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve
buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.