Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2104
Karar No: 2018/1382
Karar Tarihi: 02.10.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2104 Esas 2018/1382 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sanık olarak yargılandığı dava sırasında yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğunu ve şahsi sorumluluğu gerektirdiğini ileri sürerek, hukuka aykırılığın tespiti ile hükmün yayımlanması talep etmiştir. Davalı taraf, asıl davanın derdest olduğunu ve sorumluluk koşullarının oluşmadığını savunmuştur. Hukuk Genel Kurulu, davacının hukuka aykırılık iddialarının incelenmesi gerektiğini ve davanın Hazineye karşı açılması gerektiğini belirtmiştir. Kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 141/3. maddesi, 142. maddesi, 6110 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 70. maddesi.
Hukuk Genel Kurulu         2017/2104 E.  ,  2018/1382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece)


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;
    “DAVA: Dava dilekçesinde, davacının sanık sıfatı ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/191 esas sayılı dava dosyasında yargılanmakta olduğu; yargılamanın 01/11/2012 günlü oturumda, "Mart" kod isimli kişinin gizli tanık olarak dinlenildiği; ancak, CMK"nun 203. ve 206. maddeleri ile 5276 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine aykırı davranıldığı; bu bağlamda, davacının sözlü taleplerinin reddedildiği; salon dışına çıkartıldığı; tanığın yönlendirildiği ve soru yöneltme imkanının ortadan kaldırıldığı; tüm bunların emredici hükümlere aykırı olduğu ve şahsi sorumluluğu gerektirir nitelikte bulunduğu ileri sürülerek; hukuka aykırılığın tespiti ile hükmün yayımlanması, talep olunmuştur.
    CEVAP: Cevap dilekçesinde, asıl davanın derdest olduğu ve sorumluluk koşullarının oluşmadığı savunulmuştur.
    GEREKÇE: Dava, ceza hakiminin hukuka aykırı yargısal faaliyeti nedeniyle tespit ve yayımlanma istemine ilişkindir.
    Dava şartı niteliğindeki görev sorunu, kendiliğinden ve öncelikle irdelenmelidir. (HMK m.114, m.115 ve m.138)
    Yargılama aşamasında 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6545 sayılı Yasa"nın 70. ve 86. maddeleri hükümleri uyarınca, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında yapılan her türlü işlem veya alınan kararlar nedeniyle hakimler ve Cumhuriyet savcıları hakkında açılan davaların Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından hükme bağlanacağı ön görülmüş; diğer yandan, CMK"nun 142. maddesi ile de zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesi yetkili kılınmıştır. Açıklanan nedenlerle, aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda yazılı gerekçeler uyarınca;
    1-6545 sayılı Yasa"nın 70. maddesi ile değişik CMK"nun 141/3. maddesi ile 142. maddesi uyarınca mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
    2-Dosyanın talep halinde görevli Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi"ne gönderilmesine,
    3-Takdiren para cezası tayinine yer olmadığına,
    4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemede gözetilmesine,”
    dair oybirliği ile verilen 01.11.2016 gün ve 2016/39 E., 2016/63 K. sayılı karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.



    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:
    Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesine dayalı hukuka aykırılığın tespiti ve en yüksek tirajlı üç gazetede yayımlanması istemine ilişkindir.
    Davacı vekili müvekkilinin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/191 Esas sayılı dava dosyasında sanık sıfatı ile yargılanmakta olduğunu, yargılamanın 01.11.2012 günlü oturumunda, "Mart" kod isimli kişinin gizli tanık olarak dinlenildiğini ancak, CMK"nın 203. ve 206. maddeleri ile 5276 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine aykırı davranıldığını, bu bağlamda, davacının sözlü taleplerinin reddedildiğini, salon dışına çıkartıldığını, tanığın yönlendirildiğini ve soru yöneltme imkânının ortadan kaldırıldığını, tüm bunların emredici hükümlere aykırı olduğunu ve şahsi sorumluluğu gerektirir nitelikte bulunduğunu ileri sürerek hukuka aykırılığın tespiti ile hükmün yayımlanmasını talep etmiştir.
    Davanın 6100 sayılı HMK"nın 46. ve 5271 sayılı CMK"nın 141/3. maddesine aykırı olarak yargısal faaliyeti yapan hâkim aleyhine açılması üzerine Özel Dairece dava dilekçesi ve ekleri resen davalı hâkim yerine Maliye Hazinesine tebliğ edilmiştir.
    Davacı vekili tahkikat celsesinde “... Bizim davamız dava dilekçesinde de belirtildiği gibi hukuka aykırılığın tespiti ve bu tespit hükmünün gazetede ilanı şeklindedir. Tazminat talebimiz yoktur. Bu nedenle de biz davada hazineyi taraf olarak göstermedik ve davanın hazineye ihbarını da istemedik. Mahkemenizce resen davalı hazineye tebliğ olunmuştur. Bu beyanımız doğrultusunda hazine aleyhine açılmış bir davamız yoktur. Davalı hâkime husumet yönelttik ve hükmün de davalı hâkim aleyhine verilmesini talep ediyoruz ...” şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Davalı ... vekili asıl davanın derdest olduğunu ve sorumluluk koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Özel Dairece verilen ilk karar ile, 6110 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nın 46-49. maddeleri gereğince sorumluluk davasının Devlet aleyhine açılabileceği ve ilgili hâkime resen ihbar edileceği, Yasa hükümleri karşısında davanın Hazineye karşı açılması gerektiği, sorumluluk davasında hâkime husumet yöneltilemeyeceği, Dairenin ara kararına rağmen yargılama aşamasında sunulan dilekçeler ve beyanlar karşısında davanın Hazineye yöneltilmediği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanun hükümlerinin ceza hâkimleri ve cumhuriyet savcıları aleyhine yargısal faaliyet nedeni ile açılan tazminat davalarında görevli mahkeme konusunda yeni düzenlemeler getirdiği, görev sorununun kamu düzenini ilgilendirdiği, bu düzenlemeler dikkate alınarak eldeki dava hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına gerekçede oy çokluğu ile, neticede ise oy birliği ile karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Hukuk Genel Kurulunca, 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine oy çokluğuyla karar verilmiştir.
    Özel dairece bozmaya uyularak, yukarıda başlık bölümüne alınan gerekçe ile 6545 sayılı Yasanın 70. maddesi ile değişik CMK’nın 141/3. maddesi ile 142. maddesi uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep hâlinde görevli Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    1- Dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartlarından olup HMK’nın 115. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece anılan yasal düzenlemeler göz önünde bulundurularak göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın anılan usulden reddine şeklinde karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK"nın göreve ilişkin 1 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine," ibarelerine yer verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekir.
    Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HMK’nın 370. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "Mahkememizin Görevsizliğine," ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine" ibaresinin yazılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.10.2018 gününde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi