5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16738 Karar No: 2017/14183 Karar Tarihi: 25.05.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/16738 Esas 2017/14183 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/16738 E. , 2017/14183 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekillince temyiz edilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporları hüküm vermeye elverişli değildir.Şöyle ki; 1-)Dava konusu taşınmazların tapu kaydında 21.02.2011 tarihli toplulaştırma şerhi bulunduğu; bu durumda taşınmazın toplulaştırma projesi kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyor ise, toplulaştırma işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünden sorulup, buna ilişkin belgeler getirtildikten sonra, Toplulaştırma işlemleri sonucu yeni tapu oluşmuş ise buna ilişkin tapuların ve ölçekli krokilerinin ilgili Tapu ve Kadastro müdürlüklerinden istenilip, mahallinde yapılacak keşifle alınan yeni parsellere el atma olup olmadığı varsa elatılan bölümünün kamu kesintisi kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, 2-)Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir. Dava konusu parsel kadastro parseli,emsal alınan taşınmaz ise imar parselidir. Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak vergisine esas değerleri eşittir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz kadastro parseli olmasına karşın imar parseli olan emsal taşınmazdan 3,5 daha değerli olduğu belirtilerek değer biçildiğinden bilirkişi raporu inandırıcı değildir. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekillinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.