Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6131 Esas 2021/3733 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6131
Karar No: 2021/3733
Karar Tarihi: 14.04.2021

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6131 Esas 2021/3733 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, katılan tarafından düzenlenen bonoları sahte imzalarla icraya vermesi suçlamasıyla yargılandığı bir davada, mahkeme sanığın suça konu belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi gerektiğini söylemektedir. Ayrıca, zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanması mümkün olmadığı, eksik ceza tayini yapıldığı ve adli emanet yerine müsaderesine karar verildiği için mahkeme kararı bozulmuştur.
- 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 612. maddesi, bonoda borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzasının yeterli olduğunu belirtmektedir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi, zincirleme suça ilişkin hükümleri düzenlemektedir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1 ve 43/1. maddeleri, resmi belgede sahtecilik suçunun cezalarını belirlemektedir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, hükümlülere sağlık hizmetlerinin sunulmasını düzenlemektedir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi, ağır ceza indirimlerini düzenlemektedir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi, hafifletici sebepleri düzenlemektedir.
11. Ceza Dairesi         2018/6131 E.  ,  2021/3733 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Suça konu bonoların katılan tarafından iki imza atılmak suretiyle düzenlendiği anlaşılmakla; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2011/12-480 Esas ve 2011/598 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; bonoda borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmadığı ve 6762 sayılı TTK"nin 612. maddesi uyarınca açığa atılan ikinci imza aval olarak kabul edilip bu imza sahibi borçtan avalist sıfatıyla da şahsen sorumlu olacağı dikkate alındığında, sanığın katılanın düzenlediği bonolara yine katılanın adı soyadı ve adres bilgilerini yazarak icraya vermesi eyleminde, sahteciliğin “faydasız sahtecilik” olarak nitelendirilmesi gerektiği dolayısıyla atılı resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    a) 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, dosya kapsamına göre, suça konu belgelerin farklı tarihte düzenlendiğine dair delil bulunmadığı ve aynı anda kullanıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, ancak suça konu belge sayısı da nazara alınarak TCK"nin 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, zincirleme şekilde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
    b) 5237 sayılı TCK’nin 204/1 ve 43/1. maddeleri gereğince belirlenmiş olan 2 yıl 6 ay hapis cezasından, TCK’nin 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken 2 yıl 1 ay hapis cezası yerine 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini,
    c) Adli emanetin 2014/1721 esas sırasına kayıtlı suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
    d) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.