Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19769 Esas 2018/5009 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19769
Karar No: 2018/5009
Karar Tarihi: 17.10.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19769 Esas 2018/5009 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, ikinci el araç satış sözleşmesi gereği davalıya nakit ödeme yaptığını ve senet verdiğini ancak satılan aracın ayıplı olduğunu öne sürerek haksız olarak yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir. Davalı ise satılan aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, dava konusu araçın ayıplı olduğunu ancak davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı için davalıdan talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, dava adi yazılı araç satım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır ve bu sözleşmenin geçersiz olduğu anlaşıldığı için taraflar sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Cezai şart talebinde bulunulamaz. Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca sözleşmenin geçersiz olduğu belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddesi 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesidir.
19. Hukuk Dairesi         2016/19769 E.  ,  2018/5009 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı taraf, davalı ile aralarındaki ikinci el araç satış sözleşmesine göre davalıya 3.500 TL nakit ödeme yaptığını, bakiye borcu için senet verdiğini, satılan aracın ayıplı olduğunu, yaptığı ödemelerin  ve kararlaştırılan cezai şartın tahsili için davalı aleyhine  başlattığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve takibin devamını talep ve dava etmiştir.
    Davalı taraf, satılan aracın ayıplı olmadığını, davacının borcunu ödemediğini, bu nedenle aracın satışının noter sözleşmesi ile yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece,  dava konusu aracın ayıplı olduğu ancak davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, ayıbı kabul etmiş sayıldığı, buna göre davalıdan talepte bulunamayacağı  gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, adi yazılı araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında harici araç satım sözleşmesi düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda da geçersiz sözleşme nedeniyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Yine geçersiz olan sözleşme nedeniyle cezai şart talebinde bulunulamaz. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/10/2018gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.